2 Aralık 2009 Çarşamba

Levi's 2009-2010 Sonbahar / Kış Koleksiyonu


2009 sonbaharında Levi's, 1970'lerdeki otostopçulardan Generation X "Seattle Sound" göçmenlerine kadar - gezginlerin yaşam tarzlarından ve klasik Amerikan stilinden esinlenen, gençliğin enerjisinden ilham alan modern jean'lerden, üstlerden ve aksesuarlardan oluşan bir koleksiyon sunuyor.

Kadınlarda bu sezon bot kesim stil ana sahnede - yeni 10476 modeli daha dar kalça ve diz oturuşu ile daha keskin kenarlı bir görünüm yaratıyor. Diğer öne çıkan stiller arasında Levi's 10479 Flare, 603 Skinny ve dar ve düz kesim 470 modeli yer alıyor. Bu yeni modeller streç denim kumaşlar ile Levi's tarzıyla yorumlanmış durumda.

Kırmızılar, koyu maviler ve eskitilmiş beyazlar koleksiyonda dikkati çeken renkler arasında. Üstler jean giyimin klasik yardımcıları olarak canlı ve genç bir görüntü yaratıyor; artık bluzlar ve western t-shirt'ler 70'lerden ilham alan desenlerle daha da parlak.

Koleksiyonun kalbindeki efsanevi model düz kesim düğmeli 501 jean - eskitilmiş ve hatta bazen tahrip edilmiş - jean kumaşına ilişkin büyüyen trendi, becerikli bir şekilde tasarlanmış yeni görünümü ile sunulmakta. Özellikle %100 organik denim kumaşından yapılan ve saf doğal indigo ile boyanmış Natural Rush 501 jean yıkaması dikkat çekiyor.


Geçtiğimiz sezon başlayan boyfriend jean trendinin en iyi alternatiflerinden biri olan Levi's 501 jean bu sezon hem erkeklerin hem de kadınların ilk tercihlerinden biri olacak gibi görünüyor.

Üst koleksiyonu ise mevsim renkleri ve desenleri ile hazırlanmış çok sayıda klasik Levi's stili sunuyor. Beyaz jarse t-shirt'ten farklı renkte yaka ve kollarla hazırlanmış t-shirt'lere ve yıkanmış aplikelere kadar. Koyu renkte veya solgun iki renk iplikle dokunmuş pamuklu kumaştan yapılan ekoseli gömlekler de grunge dönemini hatırlatıyor.

Victoria's Secret New York Soho ' da Yeni Mağaza Açtı



Victoria's Secret New York SOHO 'da 24000 metrekare mağaza açtı.

Açılışta Victoria's Secret melekleri, ünlü modeller Behati Prinsloo, Doutzen Kroes, Alessandra Ambrosio ve Marisa Miller Victoria's Secret’ın New York SOHO’da açtığı yeni mağazasında yılbaşı için hem alışveriş hem tanıtım yaparken, hayranlarına da öpücük gönderdi!

Amerikan Müzik Ödüllerinde Rihanna Geceye Damgasını Vurdu



Amerikan Müzik Ödülleri, önceki akşam Los Angeles’ta düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Geceye damgasını vuran isimler, Taylor Swift ve haziran ayında hayatını kaybeden Michael Jackson oldu. Swift’in beş dalda ödül kazandığı gecede, jüri Jackson’ı da unutmadı ve efsane popçuyu dört dalda ödüle layık buldu.

Tamamen çıplak olan vücudunu saran bantlarla sahneye çıkan Rihanna, “Wait Your Turn” adlı şarkısındaki performansıyla ayakta alkışlandı. Ünlü şarkıcı son dönemlerde giydiği transparan ve sıradışı kıyafetlerle sık sık magazin sayfalarına taşınıyor.


Taylor Swift, En İyi Sanatçı dahil beş ödül birden kazanarak gecenin galibi oldu. Geceye katılamayan 19 yaşındaki güzel şarkıcıyla, törende canlı bağlantı kuruldu.

Bu yıl 37’ncisi düzenlenen Amerikan Müzik Ödülleri töreni, Los Angeles’ın ünlü Nokia Theatre salonunda yapıldı. Müzik dünyasının kalbinin attığı törende, Jennifer Lopez’den Jay-Z’ye birçok star sahne aldı.

1 Aralık 2009 Salı

Moda nedir

Moda nedir Sadece kıyafet mi? Modanın sözlük anlamı: bir toplumda bir zaman dilimi içerisinde öne çıkan giyim tarzlarını ifade etmekle birlikte, sadece giyim değil genel davranışlar, sanat, mimari, edebiyat ve yemek gibi bir çok konuyu da içine alan ve bir süre etkin olan toplumsal bir beğeniyi de anlatmak için kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe sözlükte ise moda kelimesi birkaç şekilde tanımlanmaktadır. Bu tanımlar: “Değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik.

Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük.” , “Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan”.

Dünya da moda başkentleri sayılan belli kentler vardır. Bu kentler New York, Milano, Paris ve Londra’ dır. Modanın kalbi işte bu şehirlerde atar. Moda haftaları, defileler, moda günleri, fuarlar vs bu şehirlere bambaşka bir hava katar. Bu tür etkinlikler ile adını duyuran diğer şehirler ise; öne çıkan diğer şehirler ise; Dubai, Berlin, Tokyo, Roma, Miami, Hong Kong, São Paulo, Sidney, Barcelona, Madrid, Viyana, Yeni Delhi ve Los Angeles’ dir.


Günümüzde moda denildiğinde akla hep kıyafet gelir. Fakat moda sadece giysi değildir. Moda; müziktir, sanattır, edebiyattır, tiyatrodur, yemektir vs. Peki moda, pahalı olan şeyi almak demek midir? Kesinlikle hayır! Bir çok pahalı şey vardır ki, beş para etmez aslında. Hatta o şeylere nasıl ve neden para verirler anlamam. Mantıklı bir gerekçesi var mı acaba derim ama, aklıma tek gelen şey şu: bazı insanlar parayı nereye götüreceklerini bilmedikleri için, bir noktadan sonra saçmalıyorlar. Hele birde işe zevksizlikleri de girince, iş çığrından çıkıyor haliyle.
Bana göre, şık giyinmek değil önemli olan. Akıllıca olan rahat giyinmektir, yoksa diğer türlü başkaları için giyinmiş olursunuz. Artık dünya değişti. Malın tek başına pahalı olması ya da şık olması yeterli değil. Esneklik, rahatlık önemli. Farklı olup ürettiği malını satmak adına didinen korkak modacıların ışığı sönüyor. Evet dünya değişiyor, moda kavramı değişiyor.

20 Ekim 2008 Pazartesi

SOLARYUM

İSTANBUL SOLARYUM MERKEZLERİ / ANADOLU VE AVRUPA YAKASI SOLARYUM MERKEZLERİ TELEFON NUMARALARI



İSTANBUL SOLARYUM MERKEZLERİ / ANADOLU VE AVRUPA YAKASI SOLARYUM MERKEZLERİ TELEFON NUMARALARI

Solaryum Merkezleri

İstanbul Anadolu Yakası

ANATOLIA SOLARYUM
Nuhkuyusu Cad. Sayan Apt. No: 337 Kat: 2 Altunizade - İSTANBUL
0216 341 53 23 - 0216 341 63 53

ASUDE GÜZELLİK SOLARYUM
Mahir İz Cad. No: 36 Kat: 3 Altunizade - Üsküdar - İSTANBUL
0216 474 00 74 - 0216 474 00 75

BİR-AY GÜZELLİK SOLARYUM

Şemsettin Günaltay Cad. No:185 Daire: 7 Tüccarbaşı - Erenköy - İSTANBUL
0216 467 87 06

BRONZI SOLARYUM
Bağdat Cad. Bağdat Palas Apt. Ogün Sok. No: 2/9 Caddebostan - İSTANBUL
0216 411 04 24

BRONZI SOLARYUM
Bağdat Cad, Müge Apt. No: 457 Kat: 2 Daire: 4 Suadiye - İSTANBUL
0216 372 32 82

CITY SUN
Bağdat Cad. Plaj Yolu Sok. Yaşarbey apt.1/4 Caddebostan - İSTANBUL
0216 411 02 57

ESTE-SPA
Bağdat Cad. Yener Apt. 374/6 Şaşkınbakkal - İSTANBUL
0216 411 12 63 - 0216 411 12 64

DİVABELLA SOLARYUM
Fener Kalamış Cad. No:27/2 Fenerbahçe 34726 Kadıköy - İSTANBUL
0216 349 00 82

FİORE GÜZELLİK
Ali Nihat Tarlan Cad. Ada Ap. No: 4 Kat: 2 Daire: 7 34744 Bostancı - İSTANBUL
0216 380 62 84

IL SOLE SOLARYUM
Fahrettin Kerim Gökay Cad. 236/7 Göztepe - İSTANBUL
0216 355 05 25

IN OCEAN SOLARYUM
Bağdat Cad. Arzum Apt. 356/11 Şaşkınbakkal - İSTANBUL
0216 302 37 43 - 0216 411 44 62

İŞCAN POLİKLİNİĞİ
Selmanipak Cad. 54 Üsküdar - İSTANBUL
0216 341 46 22

MEDICA LASER ESTETİK MERKEZİ
Selmanağa Mah. Selmanipak Cad. Murat Apt. 87/5 Üsküdar - İSTANBUL
0216 495 60 70 - 0216 495 60 80

OBEN SOLARYUM
Dr. Ali Nihat Tarlan Cad. Aksu Apt. No:48 Bostancı - İSTANBUL
0216 362 88 85

SIVANA DAY SPA & WELLNESS
Cumhuriyet Cad. Özbek Sok. No: 10 ME Plaza K:1 Kavacık - Beykoz - İSTANBUL
0216 425 92 00 - 0216 425 13 17-18

SOLARİS SOLARYUM
Atatürk Cad. No: 33/4 Kozyatağı - İSTANBUL
0216 302 84 04

SOLARTE SOLARIUM
T-15 Botanik Çarşısı No: 11 Ataşehir - İSTANBUL
0216 455 30 11 - 0216 455 25 18

SUN SET SOLARYUM CENTER
Bagdat Cad. No: 145/1 Maltepe - İSTANBUL
0216 459 13 35

SUN VITAL
Bağdat Cad. No: 200 Çiftehavuzlar - İSTANBUL
0216 478 13 23

SUN VITAL
Bağdat Cad. Yener Apt. No: 374 / 2 Suadiye - İSTANBUL
0216 478 04 25

SUN VITAL HILLSIDE-TRIO
Trio Konutları No: 99 Halk Cad. Kozyatağı - İSTANBUL
0216 472 59 41

THE SUN SOLARIUM Maltepe Şb.
Mimar Sinan Cad. Krizantem Sok. No: 19/1-2 Maltepe - İSTANBUL
0216 457 12 12 - 0216 459 54 17

THE SUN SOLARIUM Bostancı Şb.
Emin Ali Paşa Cad. No: 108 - 1 Bostancı - Kadıköy - İSTANBUL
0216 416 25 50 - 0216 416 25 62



İstanbul Avrupa Yakası

ANGEL SOLARYUM
Ataköy 9.Kısım Atrium Çarşısı Kat: 3 No: 135-136 Ataköy - İSTANBUL
0212 661 86 30 - 0212 661 05 88

ANGEL SOLARYUM (Şube)
Ataköy 9.Kısım Atrium Çarşısı Kat: 3 No: 115 Ataköy - İSTANBUL
0212 559 22 52 - 0212 560 93 53

ARMONİ GÜZELLİK MERKEZİ
Bahçelievler Mah. Talatpaşa Cad. Boğaziçi Apt. No:8/1 Bahçelievler - İSTANBUL
0212 539 91 50 - 0212 507 50 10

ATLANTİS SOLARYUM
İstasyon Cad. Kat: 18 Yeşilköy - İSTANBUL
0212 663 80 01

AQUAPOWER SOLARYUM
Nispetiye Cad. No: 5 Etiler - İSTANBUL
0212 257 90 51

BLACK BURN SOLARYUM
2.Ulus Hakkı Şehithan Sokak No: 8/1-2-3 Ulus - İSTANBUL
0212 284 69 80

BRONZI SOLARYUM
Nispetiye Cad. Petrol Sitesi 7. Blok Daire: 8 Etiler - İSTANBUL
0212 352 48 40

BRONZI SOLARYUM
Teşvikiye Meydanı Vasfi Gürelli Apt. No: 142/4 Teşvikiye - İSTANBUL
0212 260 29 55 - 0212 261 52 23

BRONZI SOLARYUM
Dereboyu Cad. No:112 Ortaköy - İSTANBUL
0212 236 11 98 - 0212 236 11 99

CHAMPIONS SPORTS SOLARYUM
Barboros Bulvarı No: 59 (Conrad Oteli karşısı) Beşiktaş - İSTANBUL
0212 327 53 13

CLUB ELEGANT
Celal Nuri Sok. No: 31 Bahçelievler - İSTANBUL
0212 642 44 41 - 0212 642 36 70

ÇIRAĞAN HOTEL
Çırağan Cad. 84 Beşiktaş - İSTANBUL
0212 258 33 77

DEDEMAN HOTEL LIFE STYLE HEALTH AND BEAUTY CENTER
Yıldız Posta Cad. No: 50 Esentepe - İSTANBUL
0212 274 88 00

DRMENIJE ESTETİK SOLARYUM
Galleria Alışveriş Merkezi Sahil Yolu Bakırköy - İSTANBUL
0212 559 67 99 - 0212 661 00 11

EPIDREAM GÜZELLİK MERKEZİ
Bebek Yokuşu Uraz Apt. No:1 Kat: 2 Etiler - İSTANBUL
0212 263 63 00

GRAND CEVAHİR HOTEL
Darülaceze cad. Okmeydanı - Şişli - İSTANBUL
0212 314 42 42

HÜLYA GÜZELLİK SALONU
Şeyhresmi Mah. Başhoca Sok. İnci Apt No: 61/2
Fatih - İSTANBUL
0212 635 74 53 - 0212 525 38 03

KLASSIS RESORT HOTEL
Silivri - İSTANBUL
0212 727 40 50

KORUKENT BEAUTY CENTER
Levazım Sitesi Gençlik Yolu Korukent Blok Etiler - İSTANBUL
0212 288 63 05

LAVINIA SOLARYUM
Aytar Cad. Duru Apt. No: 12/8 Etiler - İSTANBUL
0212 284 83 24 - 0212 269 28 41

MAGIC SUN SOLARYUM
Sipahioğlu Cad. No: 28/1 Yeşilyurt - İSTANBUL
0212 573 57 48 - 0212 573 57 49

MEDICA LASER ESTETİK MERKEZİ
Cihannuma Mah. Barbaros Bulvarı Akbal Apt. 21/4 Beşiktaş - İSTANBUL
0212 327 68 12 - 0212 327 68 13

MIAPLAST ESTETİK MERKEZİ & SOLARYUM WEB
Abdi İpekçi Caddesi Bronz Sokak Nazem Apt. No: 7/B Maçka, İSTANBUL
0212 296 74 42

NEXUS GÜZELLİK & SOLARYUM SALONU
Çamlık Cad. Fındık Sok. No: 21/2-3 Bahçelievler - İSTANBUL
0212 502 79 79

NEXUS GÜZELLİK & SOLARYUM SALONU
Yıldırım Mah. Eski Edirne Asfaltı No: 207/1 Bayrampaşa - İSTANBUL
0212 535 05 75

PHOENIX SOLARIUM
Bizimkent Emlak Bankası Evleri C-01-08 Blok D.2 187 Ada Beylikdüzü - İSTANBUL
0212 872 65 00

PORTOFINO SOLARYUM
Çamlıbahçe Vezirköşkü Cad. No:6/1 Bebek - İSTANBUL
0212 265 42 90

SUNLIGHT SOLARIUM
Cevizlik Mah. Ebuziya Cad. Yağan İşhanı No: 41/4 Bakırköy - İSTANBUL
0212 660 24 41

SUNSET SOLARYUM
Atrium Alışveriş Merkezi Kat: 2 No: 164 Ataköy - İSTANBUL
0212 662 04 85

SUN VITAL
Fly Inn Alışveriş Mer. Harman Sok. No: 48 Zemin kat Florya - İSTANBUL
0212 663 09 95

SUN VITAL
Nispetiye Cad. No: 25 K: 1 Akmerkez Giriş Karşısı Etiler - İSTANBUL
0212 352 11 65

SUN VITAL
Abdi İpekçi Cad. Bronz Sok. Nazem Apt. No: 7/B Maçka Nişantaşı - İSTANBUL
0212 296 74 42

SUN VITAL
Valikonağı Cad. Şair Nigar Sok. No: 1/2 Nişantaşı - İSTANBUL
0212 241 59 93

SUN VITAL
Profilo Alışveriş Merkezi Zemin A - 06 Mecidiyeköy - İSTANBUL
0212 216 43 56 / 3 hat

SUN VITAL HILLSIDE-ETİLER
Hillside City Club Tepecik Yolu
Alkent Sitesi Etiler - İSTANBUL
0212 287 57 84

SWISS HOTEL WELLNESS CENTER
Maçka - İSTANBUL
0212 326 11 00

TROPİCAL SOLARIUM
İncirli Cad. Faik Köksal Sok. No: 3/3 Bakırköy - İSTANBUL
0212 660 52 07

TROPİCAL SOLARIUM
Fişekhane Cad. Akel İşhanı No: 18 Kat: 3 Zeytinlik - Bakırköy - İSTANBUL
0212 466 51 93

VEM SOLARYUM
Hekimoğlu Alipaşa Cad. No: 165/1-A Koca Mustafa Paşa / İSTANBUL
0212 632 34 16

VİVA ESTETİK VE GÜZELLİK MERKEZİ
Batıköy Mah. Çarmıklı Cad. No: 57/1 Mimaroba - B.Çekmece - İSTANBUL
0212 863 30 90

VÖPEN
Nispetiye Cad. Akmerkez Kat: 3 (Yemek Katı) Etiler - İSTANBUL
0212 282 22 82



Ankara

BARLA GÜZELLİK SALONU
Meşrutiyet Cad. No: 15/11 Kızılay - ANKARA
0312 425 01 44

GİZ SPA SOLARYUM
Tunalı Hilmi Cad. No: 92/14 Kavaklıdere - ANKARA
0312 468 51 95 - 0312 468 51 96

HEDEF GÜZELLİK MERKEZİ
Karanfil Sok. No: 5/60 Kızılay - ANKARA
0312 419 44 15

İKİMİZ GÜZELLİK SALONU
Ziya Gökalp Cad. No: 28/7 Kızılay - ANKARA
0312 433 15 72

MY SECRET SOLARYUM GÜZELLİK MERKEZİ
Uğur Mumcu Cad. No: 97/ 5-6 G.O.P - ANKARA
0312 447 88 88

LAZERYUM ESTETİK MERKEZİ
Mithat Paşa Cad. No: 58/8 Kızılay - ANKARA
0312 418 19 08 - 0312 425 61 47

NİLLIFE SOLARYUM
Güniz Sok. 46/2 Kavaklıdere Çankaya - ANKARA
0312 427 35 45 - 0312 427 36 46

ROSE GÜZELLİK SALONU
Platin Sok. No: 3/2 Aşağı Ayrancı - ANKARA
0312 442 53 13

SOLARA SOLARYUM
Selanik Cad. No: 52/10 Kızılay Çankaya - ANKARA
0312 418 08 15

SUNCLUB SOLARYUM
Tunalı Hilmi Caddesi No: 112/10 Kavaklıdere - ANKARA
0312 427 53 04 - 0312 426 28 71

SUNDIAL SOLARYUM
Ziya Gökalp Caddesi Soysal Çarşısı Kat: 2 NO: 214 Kızılay - ANKARA
0 312 433 39 84

SUNRISE GÜZELLİK SALONU
Kıbrıs Sok. No: 28/A Ayrancı - ANKARA
0312 466 23 10 - 0312 467 27 35

SPORTS INTERNATIONAL SOLARYUM
Bilkent 1. Cad. No: 1 ANKARA
0312 266 71 00



İzmir

LIKYA BEAUTY CLUB
Mustafa Bey Cad. No: 1/1 Berki Apt. Kat: 3 35280 Alsancak - İZMİR
0232 422 55 94 - 0232 422 56 49

NETS CLUB GÜZELLİK MERKEZİ SOLARYUM
Erzene Mah. 80 Sok. No: 14 Hükümet Meydanı Bornova - İZMİR
0232 388 28 88 - 0232 388 28 89



Antalya

CLUB SOLARIUM WEB
Dedeman Oteli karşısı Antalyaspor Taraftarlar Büfesi yanı Arkadaş Apt. K: 1 ANTALYA
0242 317 12 52

MBC SOLARYUM CLUB
Işıklar Cad. No: 24/2 (Cadde üstü Floyd Caffee) ANTALYA
0242 244 68 65



--------------------------------------------------------------------------------



Güzellik Merkezleri

İstanbul Anadolu Yakası

AYDIN TANER
Bayan Salon: İsmet Paşa Cad. Çilek Sok. No: 14/2 Pendik - İSTANBUL
0216 390 30 02 - 0216 491 89 55

AYDIN TANER
Bay Salon: Dr. Maltepe Cad. Şahin İş Hanı No: 53 Kat: 1 Pendik - İSTANBUL
0216 491 66 77

GENAŞ
Bağdat Cad. Hacı Mavuk İş Merkezi No: 383/2 Şaşkınbakkal - İSTANBUL
0216 369 50 39 - 0216 369 53 03

LA DESSE KUAFOR
Bağdat Cad. Muratoğlu Apt. No: 369/3 Erenköy - İSTANBUL
0216 363 42 17 - 0216 363 38 49

MISS FORM
Bağdat Cad. Turgay Apt. 348/8 Erenköy - İSTANBUL
0216 467 44 03 - 0216 467 44 28



Ankara

AURE GÜZELLİK VE ESTETİK MERKEZİ
Şehit Adem Yavuz Sok. No: 15/14 Kızılay - ANKARA
0312 417 10 94

BAKIŞ GÜZELLİK SALONU
Selanik 1 Cad. No: 50/11 Kızılay - ANKARA
0312 418 69 42

BLUE GÜZELLİK SALONU VE KUAFÖRÜ
Bayındır 2. Sok. No: 33/20 Kızılay - ANKARA
0312 433 51 07 - 0312 431 42 62

DENİZ GÜZELLİK SALONU
Hoşdere C. 143/9 Fatih Hastanesi Yanı Y.Ayrancı Çankaya - ANKARA
0312 443 03 47

ESTHETIC CENTER
Kazakistan 4. Cad. 66/A Emek - ANKARA
0312 221 21 06 - 0312 223 30 09

BEYAZGÜL GÜZELLİK SALONU
Biskek 8. Cad. No:191/2 Emek - ANKARA
0312 223 55 94 - 0312 223 09 90

FI-BE GÜZELLİK SALONU
Karanfil Sok. No:14/5 Kızılay - ANKARA
0312 417 00 31

GİZ GÜZELLİK SALONU
Tunalı Hilmi Cad. 92/14 Kavaklıdere - ANKARA
0312 468 51 95 - 0312 468 51 96

HÜLYA GÜZELLİK SALONU
Süleyman Sırrı Sok. No:17/14 Sıhhiye - ANKARA
0312 435 09 46

İNTER GÜZELLİK MERKEZİ
Mutluköy 2. Cad. 1. Sok. No:8 Ümitköy - ANKARA
0312 235 21 60 - 0312 235 00 06

NEW TRIO
Meşrutiyet Cad. No: 14/5 Kızılay - ANKARA
0312 417 09 21 - 0312 418 57 90

KUAFÖR NECDET
Olgunlar Sok. No: 3/10 Kızılay - ANKARA
0312 417 86 19

LENA GÜZELLİK SALONU
Şehit Mustafa Doğan Sok. No: 53/A Yıldız - ANKARA
0312 441 91 94

MONALİZA GÜZELLİK SALONU
Atatürk Bulvarı No: 59/11 Kızılay - ANKARA
0312 435 00 57

ÖZÜM GÜZELLİK SALONU
Selanik 1 Cad. No: 6/15 Kızılay - ANKARA
0312 430 24 81

RED & WHITE KUAFÖR
İran Cad. No: 33/1 G.O.P - ANKARA
0312 466 15 45

SHAPEMASTER GÜZELLİK MERKEZİ
Abay Kunanbay Cad. Bilir Sok. No: 17/1 Kavaklıdere - ANKARA
0312 427 14 38 - 0312 466 19 40

TÜRCAN ESTETİK VE GÜZELLİK MERKEZİ
Olgunlar Sok. No: 2/3 Bakanlıklar - ANKARA
0312 418 14 41

ALYANS NOVARA GÜZELLİK MERKEZİ
Filistin Cad. 51/2 G.O.P - ANKARA
0312 437 30 00

YAŞAM GÜZELLİK SALONU
Necatibey Cad. No: 14/25 Atlas İş Hanı Sıhhiye - ANKARA
0312 229 37 13



İzmir

NETS CLUB GÜZELLİK MERKEZİ SOLARYUM
İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Kom. Askeri Gazino Müd. Güzellik Merkezi Narlıdere - İZMİR
0232 239 29 25

SOLARYUM NEDİR VE SOLARYUM İLE İLGİLİ SORULAR

Solaryum Nedir?
Solaryum makinelerinin üretim amacı, güneş ışığının insanların üzerinde yarattığı, sağlığı geliştiren etkileri yapay yolla elde edip insanlığın hizmetine sunmaktır. Güneş ışınları, görülebilen orta dalga boyundaki gün ışığı ile gözle görülemeyen enfaruj ve ultraviyole ışınlarının birleşiminden meydana gelir. Ultraviyole ışınlar üç kategoriye ayrılır: UV-A , UV-B, UV-C. İnsan için zararlı olan UV-C ışınları dünyanın ozon tabakası tarafından filtre edilmektedir. Ozon tabakasındaki incelme ve delinme için önlem alınmasının gereği burada ortaya çıkmaktadır. UV-A ile UV-B ışınlarının etkileri birbirinden farklıdır. UV-B ışınları, UV-A ışınlarından yaklaşık 1000 kat daha güçlü ve yakıcı ışınlardır. UV-A ışınlarının özelliği pigmentlerin renk değiştirmesini sağlamaktır. İnsan derisi üç tabakadan meydana gelir. Öncelikle üst deri tabakasına gelen UV ışınları bronzlaşma mekanizmalarını harekete geçirmektedir.
UV-A ışınları cildin koruma mekanizmasını harekete geçirir. Böylece pigmentlerin renk değiştirmesini ve dolayısıyla da bronzlaşmayı sağlar. UV-B ışınları çok az miktarlarda uygulandığında yeni pigmentlerin oluşumunu ve üst derinin kalınlaşmasını sağlar. Oluşan bu yeni pigmentler derinin üst tabakasına doğru hareket ederken, UV-A ışınları ile karşılaştıklarında, daha kalıcı ve derin bir bronzluk oluşmasını sağlarlar. Solaryum makinelerinin amacı da aynı biyolojik mekanizmayı harekete geçirmektir. Solaryum ile bronzlaşma, güneş ile aynı etkilere sahiptir. Solaryum ışınların optimal fayda sağlayacak şekilde kombine ve filtre edilmiş olması aradaki tek farktır.




Solaryum Soruları
- Güneş ışınları ile solaryum ışınları arasındaki fark nedir? Güneş ışığı stratosfer ile atmosferden geçerek dünyaya ulaşır. Ozon tabakası en zararlı UV ışınları filtre eder. UV-C ve bazı UV-B ışınları filtre edilirken UV-A ışınları aynı kalır. Güneş ışınının etkisi mevsimlere, yöresel sıcaklıklara, hava kirliliğine, kumsal, yağmur, kar durumlarına göre günden güne değişir. Solaryum cihazları insanlar tarafından yapıldığı için; ışınlar insan sağlığına en uygun şekilde kombine filtre edilmiştir ve ten tipine göre ayarlanabilir. Solaryum cihazları güneşin aşırı ve zararlı ışınlarına maruz kalmaksızın güneşin yararlı etkilerinden faydalanmak isteyenler için kuvvetli bir alternatiftir.- İnsanların ten rengini belirleyen nedir?Herkes doğduğu zaman genetik olarak ten rengine sahip olur. Afro-Canabian' da doğan bebekler doğduklarında beyaz tenlidirler. Güneş ışığına çıkana kadar ten renkleri beyaz kalır, sonradan zencileşirler.- Bulutlu havada yanılır mı?Evet. Yanmak için direkt güneş ışınlarına gerek yoktur. Bulutların arasından gelen ışınlarla da yanılır. Gölgede de yansıyan ışınlar sayesinde aynı durum söz konusudur.
- Solaryumla güneş bronzluğu arasında fark var mıdır?Kumsalda güneşlenmeyle solaryum eşit derecede bronzlaşmayı sağlar. Tek farkı solaryum cihazlarında kişiye özel bronzlaşma planları uygulanır. Ten tipine uygun makine ve kullanım süresi belirlenerek. Dolayısıyla güneşte oluşabilecek aşırı kızarma, soyulma, su toplama gibi durumlar solaryumda söz konusu değildir. Solaryum ve güneş bronzluğunun kalıcılık süreleri aynıdır. Bronzluğun kalıcılık süresini uzatmak ancak cildi iyi nemlendirmeyle olur.- Solaryuma girmeden önce duş yapılır mı?Solaryuma girmeden önce yapılan duş ve solaryuma özel pealing jelleri kullanımı bronzlaşma öncesi iyi birer hazırlıktırlar. Ölü deri hücreleri atılır, gözenekler açılır. Seanstan sonra duş yapmak da tavsiye edilir.- Dövmeler için zararlı mıdır?Alerjik reaksiyonlar oluşabileceği için dövmeli bölgelerin korunması gerekir.- İlaç kullananlar solaryuma girebilirler mi?Bazı ilaçlar deriyi UV ışınlarına karşı hassaslaştırırlar. Bu ilaçlar fototoksik efekte sahip olan içeriğe sahiptirler. Bu yüzden solaryuma girmeden önce ilaç kullanımı söz konusuysa ilacın prospektüsünü okumak ve şüpheli durumlarda doktora danışmak gerekmektedir. Herhangi bir etki 48 saat içinde belirir.- Kaç yaşından itibaren solaryuma girilebilir?Bebeklerin ve küçük çocukların tenleri UV ışınlarına karşı hassas olduğu için 16 yaşından küçüklerin solaryuma girmesi uygun değildir. Bu yaştaki çocuklarda büyüme hormonu salgılanması devam eder ve bu ışınlar hormonun salgılanmasına etki edebilir. Güneşte ise, şapka, elbise, şemsiye, yüksek koruma faktörlü kozmetik ürünleri vs. ile iyi korunmaları gerekir. Küçük yaşta alınan güneş yanıkları, ilerdeki yaşlarda ciddi problemlere yol açabilir.- Solaryum hamilelikte zararlı mıdır?Kadınlarda hamilelik sırasında choloesma adında pigmentleri aktif hale getiren bir hormon üretimi olur. O yüzden bazı hamile kadınlar diğer kadınlara göre güneş ışınlarına karşı değişik tepkiler verirler. Deri hassaslaşabilir. O yüzden kontrollü olarak ışınlarla temas etmek en doğrusudur. UV ışınlarının ana karnındaki bebeklere bir etkisi yoktur.- Güneşlenmenin kalp ve dolaşım sistemi üzerindeki etkisi nedir?Düzenli güneşlenme vücut üzerinde tıpkı düzenli yapılan beden eğitimi etkisi göstermektedir. Bunun nedeni güneşin UV-B ışınları nedeniyle vücutta meydana gelen D vitamini üretimidir. Kalp ve dolaşım sisteminde bu vitaminin alıcıları bulunmaktadır. Bunun sayesinde kalp kasları ve kan dolaşım sistemi kan ile daha iyi yıkanmakta ve vücutta oksijen yönünden ekonomi sağlanmaktadır. Kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları tedavisinde doktor tavsiyesine göre dozu ayarlanmış bir güneşlenme veya güneşlenme teknolojisi ile önemli başarılar sağlanmaktadır.- Solaryum ışınları neden osteoporoza karşı koruma sağlar? Osteoporoz, kemik erimesidir. Kemik özü artan hormon ve kalsiyum eksikliği nedeniyle azalır. Kemikler katılaşır ve özellikle yıpranmış noktalarda olmak üzere (Örnek: omurilik, el bilekleri ya da üst kalça eklemleri) daha kolay kırılır. Doktor kontrolü altında hormon kaybı ilaçlar ile dengelenebilir. Kalsiyum eksikliğine bol kalsiyumlu yiyeceklerle karşı konulabilir. Fakat buna ek olarak kanın yeterli oranda vitamini ile beslenmesi gerekir. Çünkü ancak bunun yardımıyla insan vücudu besinlerden alınan kalsiyumu değerlendirebilir. D vitamini ilaç olarak ya da güneş ışınlarından alınabilir. UV ışınları bu sırada özellikle tercih edilmelidir. Çünkü D vitamini tabletlerinin dozajına zararlı reaksiyonlara yol açmamak için dikkat etmek gerektiği halde UV ışınlarında aşırı üretim söz konusu değildir. Yaz aylarında doğal güneş ışınlarının içerdiği UV-B ışınları solaryumdakilerden çok daha fazladır. Ancak özellikle son yıllarda çok yüksek UV-B dozajının belli riskler taşıdığı, Örneğin aşırı güneşlenmede cilt kanseri olunabileceği ortaya çıktı. Buna karşın solaryumda ışınlar kontrollüdür. Modern solaryumlar vücudun D vitamini üretebilmesine yeten, fakat diğer yandan cilt kanseri gibi riskleri ortadan kaldıracak olan %1-2 oranında kontrollü UV-B ışınları yaymaktadır.
Sonuçta dünyada solaryum yardımı ile güneşlenmeden dolayı cilt kanserinin ortaya çıktığı tek bir vaka bile görülmemiştir. Buna sonbahar ve kış aylarında güneş ışınlarının açısı nedeniyle doğal güneşin UV-B ışınlarının, vücutta D vitamini sentezine çok düşük oranda imkan verecek kadar zayıf olması eklenmektedir. Yani solaryum hem yazın hem de kışın hayati önem yaşayan UV ışınları ile beslenmek için iyi bir olanak sağlamaktadır. Solaryum stüdyosunun seçiminde bronzlaşmayı sağlayan ampullerin mutlaka UV-B ışınları da yayıyor olması önemlidir. Bu bağlamda tüm vücutta ve %1-1 civarında bir UV-B ışını oranını sağlayan alçak basınç cihazları idealdir. İyi bir solaryum stüdyosundaki personel, cihazların kullanımı ve solaryuma girme sürelerinin doğruluğu konusunda da yardımcı olacaktır. - Güneş ve solaryum kanserden korur.Geçmişte, medyanın sansasyon merakı nedeniyle güneş ve solaryum hakkında, çoğunlukla yanlış ve gerçek dışı haberler çıkmıştır. Kuşkusuz doğru olan şu; aşırı dozda uygulandığında UV ışınları insan vücudunu olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle güneş ve solaryum insanları iyileştiren ancak aşırı dozda kullanıldığında zararlı yan etkileri olan bir ilaca benzetilebilir. Dünyanın hiçbir yerinde düzenli solaryum kullanımı nedeniyle ortaya çıkan bir cilt kanseri vakasına rastlanmamıştır. Değişik cilt hastalıklarının tedavisinde modern solaryumdaki UV ışınlarına oranla çok daha yüksek düzeyde UV ışınlarının uygulandığı foto-terapi kullanılmaktadır. UV-B ışınlarına maruz bırakılan 1.000 civarında hasta on yıl boyunca gözlenmiştir. Bunların bir tanesinde bile cilt kanserine rastlanmamıştır. Tam aksine: Amerikan donanmasında gönüllü 4.000' den fazla insan üzerinde yapılan gözlemler, güvertenin altında çalışan denizcilerin güneşte güvertenin üzerinde çalışanlara oranla maligne melanome (kara cilt kanseri) hastalığına çok daha sık yakalandığını göstermiştir. Bilimsel araştırmalar; ABD' nin az güneş gören kuzey bölgelerindeki insanların, ABD'nin güneşli güney bölgelerinde yaşayanlara oranla bazı kanser türlerine daha sık yakalandıkları sonucunu vermiştir. Bunun sebebi, vücut tarafından üretilen ancak insanlarda güneş ve solaryum sayesinde harekete geçirilen D-3 vitaminidir. Bu vitamin sadece direnç mekanizmalarını güçlendirmekle kalmıyor aynı zamanda dahili tümörlerin büyümesini önleyici etki yapıyor ve bunların tehlikeli bir biçimde bölünmesini azaltıyor ve engelliyor. Güneşin kontrolsüz ışınlarına maruz kalmak istemeyenler, solaryum sayesinde, kontrollü şartlar altında, makul dozajlarda, zararlı sonuçlardan korkmaksızın güneşin yararlı etkilerinden yararlanma imkanı buluyorlar.
Sağlıklı bronzluk için dikkat edilecek diğer konular.
Solaryum seanslarına başlamadan önce mutlaka cilt testi yaptırınız. Böylelikle teninizin rengine ve cildinizin hassasiyetine göre solaryuma gireceğiniz uygun süre ve seansları belirleyebilirsiniz.
Doğal bir bronzluğa ulaşmak için toplam 6 - 7 seans yeterli olmaktadır. Ancak çabuk bronzlaşmak için seanslar sık sık tekrar edilmemelidir. Bir hafta içinde 3 kereden fazla veya aynı gün içerisinde 2 kez solaryuma girmek tehlikelidir.
Solaryumda kalacağınız süre ilk seans için 8 - 10 dakika arasında olmalı daha sonraki seanslarda ise 5' er dakika arttırılarak maksimum 20 dakikaya çıkarılmalıdır.
Solaryuma girmeden önce cildin bütün kozmetik ürünlerden tamamen arındırılmış olması gerekir. Ayrıca solaryum için üretilen özel ürünler olmadıkça, solaryum cihazında hiçbir güneş ürünü kullanılmamalıdır.
Seans esnasında gözler kapalı tutulmalı ve koruyucu gözlük takılmalıdır. Ayrıca lens kullanan kişilerin, solaryuma girmeden önce lenslerini çıkarmaları gerekmektedir.
Prospektüslerinde "UV ışınlarına karşı duyarlılık yaratabilir" uyarısı olan ilaçlardan kullananlar solaryuma girmemelidirler.
Alkol alındıktan sonra solaryuma girilmemelidir.
Epilasyon, ağda, cilt bakımı sonrasında solaryuma girilmemelidir.
Kalıcı makyaj ve lazer uygulamalarından sonra solaryuma girilmemelidir.
16 yaşından küçükler solaryuma girmemelidir.
Şüpheli durumlarda doktora danışılmalıdır.
Seans öncesi ve sonrası profesyonel solaryum kozmetik ürünleri kullanmak cildin nem dengesi, görüntü ve kalıcılık açısından faydalıdır.

SOLARYUM NEDİR ?

Solaryum
Havaların düzelmesiyle birlikte kollarımız, bacaklarımız görünür olmaya başlayınca bir bronzluk hevesi doğar içimizde. Tatile belki de Ağustos veya Eylül ayında çıkacaksınız, bu kadar süreyi beyaz bir ten yerine bronz bir tenle geçirmek istediğinizde imdadınıza solaryum yetişiyor. Sizler için solaryum ile ilgili bilgiler topladık. Solaryum ile bronzlaşmak niyetiniz varsa, sitemizi incelemenizde fayda var. Aslında bronzlaşma olayı, insan cildinin ultra viyole ışınların zararlı etkilerine karşı kendini korumak için tepki vermesidir. Sonuçta güneşten veya solaryum cihazından alınan ultra viyole ışınlarına uzun süre maruz kalmak yaşlanma etkilerini artırır ve "malign melanoma" adındaki bir tür cilt kanserinin gelişimini de hızlandırır. Bu sebeple, güneş veya solaryum seanslarını dozajında tutup, belki daha az bronzlaşıp, daha çok sağlıklı bir cilde sahip olmak tercihimiz olmalıdır. Solaryum, son zamanlarda oldukça fazla ilgi gören, sağlık ve estetik ile yakından ilgili bir konudur. Bronz bir tenin kişiyi ne kadar canlı, dinamik ve güzel gösterdiği bir gerçektir. Ancak hemen her konuda olduğu gibi, solaryumu kullanırken de dikkat edilmesi gereken kurallar vardır. Bunun yanısıra, bugün dünyada solaryumun faydası ve zararı konusunda tartışmalar hala sürmektedir.


SAÇ EKİM YÖNTEMLERİ , FUE NEDİR ?

SAÇ EKİM YÖNTEMLERİ , FUE NEDİR ?



Saç Ekimi - Doğru Olarak Nasıl Yapılır?
Saç ekimi, son on yılda oldukça büyük bir gelişme göstermiştir. Günümüzde saç ekimi, doğru yapıldığı takdirde, doğal ve dolgun bir görünüm sağlayan, ayakta tedavi edilebilen bir tedavi sürecidir.

Doğru Saç Ekimi Prosedürünü Ve Cerrahını Seçmek Çok Önemli.
Doğru bir şekilde uygulandığı zaman, kuaförünüz bile saç ekimi yaptırdığınızı fark etmeyecektir. Pek çok cerrah saç ekiminde hala eski yöntemleri kullandığı için, doğru kliniği ve metodu seçmek çok önemli bir rol oynamaktadır.

Bu site size, tuzağa düşmemenizi önleyecek olan gerekli bilgi ve araçları sağlamaktadır. Bu bilgiler, gerçek bir sanat ürünü olan doğal saç ekimi ile diğer ikinci derece yöntemler arasındaki farkı anlamanıza yardımcı olacaktır.

En İyi Saç Ekim Yöntemi - Hasta İçin Kolay, Hekim İçin Zor
Çok az sayıda cerrahın saç ekimini bir sanat olarak uygulamasının nedeni, saç ekiminde en iyi yöntemin yüksek düzeyde deneyim, zaman ve yetenek gerektirmesidir.

Bunu başarmak için, bir kliniğin iyi eğitilmiş ve kendini bu işe adamış çalışanlara ihtiyacı vardır. Bu prosedür, hasta için, tek bir cerrahi operasyon ve hızlı iyileşme ile sağlanacak olan doğallık ve dolgunluk gibi çok önemli olan ve ömür boyu sürecek bir avantaj sağlar.

Ancak pek çok klinik, bu ideal kapasiteyi gerçekleştirecek zaman ve kaynağı yaratmak için pek de istekli görünmemektedir.

Hasta İçin En Uygun Saç Ekimi Yöntemi
İyi bir saç ekimi, artistik düzeyde yapılan cerrahi bir operasyonun ve sanatsal bir yeteneğin sonucunda ortaya çıkar. Günümüzde “altın standart” olarak kabul edilen saç ekim ameliyatı “Foliküler Ünite Saç Ekimi” ya da kısa adıyla FUT'tur.

yukarı

Gelişmiş Foliküler Ünite Saç Ekimi
Tek Bir Cerrahi Operasyon İle Doğallık Ve Dolgunlukta Son Nokta
Hepimiz daha önce “peruk” gibi duran saç ekimlerini gördük. Ancak günümüzde artistik saç ekimini görmüyoruz, çünkü fark edilmiyorlar.

Foliküler Gelişim- Geniş Deri Naklinden Mikro Ve İncelmiş Nakillere
Cerrahi saç yenilemesi,1960 ve 70'lerin geniş yuvarlak tamponlarında 80'lerin mikro-aşılarına oradan da 90'ların Foliküler Ünite aşısı kullanılarak yapılan modern saç ekimi yöntemlerine doğru çarpıcı bir gelişme göstermiştir.

Günümüzde ise saç yenileme operasyonu önemli bir gelişme aşamasından daha geçiyor ; tek bir cerrahi operasyon ile doğallık ve dolgunluk sağlayan saç ekimi.

Günümüzün Yüksek Evrimsel Noktası
Gelişmiş Foliküler Ünite Saç Ekimi
Doktorlar, özenle hazırlanmış, kelleşme sürecine dayanıklı Foliküler Ünitelerin yerleştirilmesi ile yapmış oldukları “Foliküler Ünite saç ekimi” ile kelleşen bölgelerde doğal saç numunesi yaratırlar. Bunu doğru olarak yapmak çok yorucu ve zaman alıcı bir süreçtir. Çok uzun süren bir operasyonda cerrah ile birlikte titizlikle çalışan sağlık teknisyenleri gerekmektedir.

Kolay Aşılama - Daha Küçük Bıçaklar,Daha Küçük Kesikler, Daha Az Nakil
Günümüzün mikro cerrahi neşterleri -saç dokusu büyüklüğünde- gittikçe küçülerek daha küçük ebatlarda kesikler açılmasıyla, operasyonu daha güvenli hale getirmektedir. Böylece cerrahlar her santimetrekareye 40 ila 60 Foliküler Ünite aşılaması ile daha yoğun ekimler yapabilmektedir. Bu yoğunluk, standart Foliküler Ünite saç ekimi yoğunluğunun neredeyse iki katıdır.

Gelişmiş Foliküler Ünite Aşılaması- Hasta İçin Kolay Klinik İçin Zor
Gelişmiş Foliküler Ünite aşılaması doktorlar ve sağlık teknisyenleri için başarı çıtasını yükseltir. Bu hassas ve dikkat gerektiren saç ekimi yöntemi, yüksek oranda ustalık ve dikkat gerektirir. Daha küçük kesikler, mikroskop altında düzeltilerek parçalara ayrılmış Foliküler Ünite aşılarını gerektirir. Bu küçük ve yoğun kesikler aynı zamanda bu küçük parçaların yerleştirilmesini daha da zorlaştırır.



Bu yöntem aynı zamanda daha dikkatli bir hasta seçim uygulaması gerektiriri ki, yoğun aşılama uygulaması her hasta için uygun bir prosedür değildir.

Gelişmiş Foliküler Saç Ekimi - Yeni “Altın Standart”
Usta bir cerrahın ve sağlık ekibinin elinde gerçekleşen gelişmiş Foliküler Ünite saç ekimi, kusursuz saç uzamasını sağlayabilir. Bu o kadar doğal olur ki çok yakın bir tetkikte dahi fark edilmez.

Standart mikro “ Foliküler Ünite” saç ekimi doğal bir görünüm yaratmakla birlikte tek bir operasyon ile yüksek yoğunluklu saç elde etme kapasitesi sınırlıdır. Böylelikle hasta, saç ekimi yapılmış bölgenin daha dolgun görünmesi için yeni bir ameliyata gereksinim duyabilir.

Hasta yeni yöntemden pek çok şekilde yararlanır. Bunlar;

• Tek bir operasyon ile sık saç yoğunluğu

• Saç ekimi yapılan bölgede minimum travma oluşması ve ameliyat sonrası hızlı iyileşme

• Saç ekimi yapılan bölgede çukurlaşma ya da bozulmanın olmaması ya da çok az görülmesi

• Ekilen saçın doğal yön ve açısı

yukarı

Follicular Unit Extraction- Fue
Fue- Foliküler Ünite Saç Ekiminde Alternatif Bir Yaklaşım
Foliküler ünite denen yapı, dermal bir kılıf ile çevrelenmiş ve içerisinde 1-4 adet kıl folikülü barındıran ve etrafındaki damarsal ve sinirsel ağ ile anotomik ve fizyolojik bir bütünlük oluşturan yapılardır. Foliküler ünite nakli 1996 larda tanımlanmış 40 yıllık saç ekimi tarihinde devrim niteliği kazanmıştır. Foliküler ünite genellikle iki yada üç saç folikülü (saç kökü) içeren ve kendi içerisinde bütünlük arzeden bir yapıdır. Önceleri varlığından bile haberdar olunmayan foliküler ünitelerin bölünmemesi gereken dokunulmaz yapılar olduğu ve saç ekiminin bu durum gözönünde tutularak yapılması gerektiği ortaya konmuştur. Foliküler ünite mikroskop altında çok hassas bir biçimde elde edilmeli ve titizlikle ekilmelidir. Bu yüzden saç ekimi ve özellikle FUE yöntemi mikrocerrahi tecrübesi olan ve saçlı deri (scalp) anatomisini ve cerrahisini en iyi bilen kişiler olan plastik cerrahlar tarafından yapılmalıdır .

Follicular unit extraction yöntemi esas olarak foliküler ünitelerin elde edilmesinde kullanılan, foliküler ünite çıkartma işlemidir. Saçlı deriden, kesme ve dikme işlemi olmadan sadece foliküler ünitenin çıkartıldığı bir tekniktir. Foliküler üniteleri çıkartmak için özel tasarlanmış uç yapısı olan değişik çaplarda lümenli iğneler kullanılır. saç ekimi ünitesi olan Hairplast ta Foliküler üniteler 1 mm den küçük çaplarda ve 'Saç Folikülü Çıkartıcı İğne' (Follicular Unit Extractor) ile alınmaktadır. Yine ekim işlemi özel bir şekilde yapılmakta santimetre kareye 50-60 foliküler ünite (100-120 saç teli) ekmek mümkün olmaktadır (İstenirse daha fazlası da ekilebilir).


Folikül çıkartma işleminden önce donöralandaki saçlar kesilerek 1 mm olacak kadar kısaltılır. Lokal anestezik ilaç ile saç kökü alınacak ve ekim yapılacak olan bölge uyuşturulur. İğne, lümeni saç kılını ortalayacak şekilde deriye yaklaştırılır ve 6-7 mm kadar, kılın çıkış açısına uygun olacak şekilde deriye batırılıp çekilir. Kıl, folikül ve onu çevreleyen mikroskopik doku ile birlikte, silindirik bir tarzda kesilmiş olur.(resimler için tıklayın) (video görüntü için tıklatın). Bir mikropenset ile nazikçe çekilir ve foliküler ünit gevşek tabandan ayrılarak gelir.

Foliküler ünitler bu şekilde toplandıktan sonra şaçsız alanda açılan çok daha küçük deliklerden yerleştirilmesi mümkün olur. Her bir foliküler ünite ortalama 2 folikül barındırır. Yöntemin diğer yönteme üstünlükleri şunlardır:

1.Saç alınan yerde kesme ve dikme işlemi olmaz. Köklerin alındığı bölgedeki 1 mm den küçük çaplı delikler oluşur ama bu derikler birkaç günde kapanır ve iz bırakmadan iyileşir.

2.Başın her tarafından saç kökü alınabilir, sadece arka kısıma bağımlı kalınmaz. Hatta ihtiyaç halinde göğüs kılları gibi vucut kılları da alınıp baş'a ekilebilir. Baş tan alınan köklerde vucudun başka bölgerine ( örnegin bıyık gibi ) ekilebilir.

3.Seanslar arasında 2 gün beklemek yeterlidir. 2. seans için aylarca beklenmez. Birer gün ara ile 4-8 seans yapılabilir. Her seansta 600-800 kadar kök alınır. Her kök te 1 ila 4 (bazen5) arası degişen genelllikle de 2-3 adet saç teli bulunur. 5 seans=3000 kök=6000 saç teli

4. Alınan foliküler ünit çapı 1mm den küçük olduğu için ekim yapılacak yerde de çok küçük deliklerden ekim yapmak mümkün olur. Buda daha yoğun ve daha estetik ekim anlamına gelir. Santimetrekareye 60-80 hatta dafa fazla kök ekmek mümkündür.


Fue Yöntemiyle Saç Ekiminde Kesme Dikme Yoktur
Fue de kesme ve dikme işlemi olmaz. Saç kökleri bulundukları yerden özel ignelerle tek tek alınır. Bu iğneler 0.7.09 mm çapında özel uç tasarımı olan, içi lümenli (tüp şeklinde) iğnelerdir. Saç kılı ve kökü kendisini çevreleyen çok küçük deri dokusu ile birlikte çıkartılır ( tıpkı bir bitkiyi toprağından kökü ile birlikte çıkartır gibi). Saç kökleri kafanın sadece ense üzeri bölgesi değil her tarafından alınır. Saç kökleri alınırken belirli bir düzen içerisinde alınır. Eşit bir dağılımla kökler alınır, yan yana kökler alınmaz, sürekli aynı bölgeden alınmaz. Bu nedenle saçlarda bir eksilme ve belirli bir bölgede seyrelme oluşmaz. Kök alınan yerdeki minik delikler, kökün alındığı andan itibaren kontraksiyona uğrar (büzülür). Üzerinde oluşan minik kabuklanmalar 1 hafta içerisinde düşer ve 1 hafta sonra hiçbir iz kalmaz.

Follicular Unit Extraction yöntemi dünyada sayılı merkezlerde yapılmaktadır.

Şerit Olarak Çıkarma Ve FUE Yöntemlerinin Karşılaştırması
Şerit olarak çıkarma yöntemi ile yapılan saç ekimi,kelleşmeye dayanıklı deriden, ince düz bir şeridin alınması ile yapılır. Parçanın alındığı bölge daha sonra dikilir. Bu dikişler (ip ya da zımba ile) ameliyattan 10 gün kadar sonra alınır. Bazı cerrahlar çözülebilir dikiş kullandığından, dikişlerin alınmasına da gerek yoktur.

Bu doğrusal kesikler bir kez iyileştikten sonra, hastanın kafasının arkasında küçük düz yara izleri olarak kalırlar. Bu izlerin etrafında saç olacağı için fark edilmesi, saç kısa bile olsa, neredeyse imkansızdır.

Gerçek bir şerit çıkarma operasyonu görmek için buraya tıklayınız

FUE Metodu Nasıl Yapılır?
FUE metodu ile, her defasında 1mm'den kısa, ufak bir iğne kullanılarak 1,2,3 ve 4 saç telli hücre birimleri dikkatlice çıkarılır. Çoğu zaman doktorlar, hastaların saç ekimi için kullanacakları verici bölgelerinden bir parça alarak, hastanın kafa derisini görmek isteyebilirler.

Foliküler Üniteler, tek bir Foliküler Ünite etrafına bir delgi yerleştirilip, saç derisi üzerinde ufak, yuvarlak bir alanın kesilmesi ile çıkarılır. Daha sonra Foliküler Ünite yavaşça kaldırılıp, deri altındaki gevşek dokudan ayrılır..

Geride kalan ufak yara, operasyonu takip eden hafta içinde iyileşir. Bu yuvarlak kesik, iyileşme sürecinde küçülerek 1 mm'den ufak bir iz haline gelir. FUE tedavisini gören hastada, operasyon sonunda yüzlerce yuvarlak, küçük ve beyaz renkli izler oluşur ancak hastanın saçı bir kez uzamaya başlayınca bu izler fark edilmez bir hal alır.

Gerçek bir FUE ameliyat videosu görmek için buraya tıklayın

FUE Ya Da Şerit Çıkarma, İşte Bütün Mesele Bu
Göreceli olarak yeni olan FUE prosedürü daha az fark edilebilen izler bırakır ve saç ekimi için numune alınacak bölge dikilmediği için herhangi bir gerginlik ya da hissizlik yaratmaz.

Bunun yanı sıra, FUE operasyonu için doktorlar tek başlarına bu tek tek çıkarma işlemini yaptıkları için, bu yöntem çok zahmetli ve bu yüzden de pahalı olmaktadır. Aynı zamanda FUE işlemi, kelleşen bölgeye belirli bir oranda saç ekimi yapıldığı için oldukça fazla zaman almaktadır.

Saç ekiminin geldiği en son nokta Fue Yöntemidir.
Standart şerit çıkarma işlemi, numune alınan bölgeden şerit biçiminde bir parça alındıktan sonra aşılama işlemi sürecinde takım çalışması yapılabildiği için böyle bir avantaja sahiptir. Bu takım çalışması, iyi eğitilmiş sağlık teknisyenlerinin tek bir günde 2000 ila 3000 arası Foliküler Üniteyi aşılamasına izin verir. Ve bu yöntem FUE'ye oranla çok daha ucuza mal olur.

FUE daha pahalı olmasına rağmen uygulanabilecek en iyi yöntemdir.

FUE ve şerit çıkarma işlemlerinin karşılaştırmasını görmek için buraya tıklayınız

yukarı

Tıbbi Saç Yenilemesi- Sizin İçin Uygun Mu?
Kelleşmeye başlayan pek çok erkek, saç ekimi ameliyatından faydalanabilir. Klasik erkek kelleşme modeline benzer durumda olan kadınlarda bu işlemden fayda görebilirler.

Ancak bazı erkek ve kadınlar diğerlerine göre, tıbbı saç yenileme ya da MHR işlemine daha yatkın olup daha çarpıcı sonuç alabilirler.

Bu bölüm size, saç yenileme operasyonu ile ne kadar gerçekçi bir sonuç alabileceğiniz konusunda yardımcı olacaktır. Gerçekçi bir beklentiye sahip olmak ve bu beklentileri karşılayacak bir doktor bulmak çok önemlidir.

Cerrahi Saç Yenilemesi Büyük Ölçüde “Arz Ve Talep” Meselesidir
Tıbbi saç yenilemesi ile alınacak sonuç pek çok farklı değişkene dayanmaktadır. Fakat en kritik olan nokta “arz ve talep” konusudur.

Saç arzı, kafanızın arka ve yan bölgelerinde kelleşmeye dayanıklı ne kadar saça sahip olduğunuzu, saç talebi ise, kel bölgenin ne kadarını saç ile kaplamak istediğinizi gösterir.

Aşılama sayısını tespit etmek için, Aşı Hesaplayıcısına ihtiyacınız olabilir.

Kelliğinizin Derecesi, Seçimlerinizi Belirler
Bir Saç Yenileme Uzmanına Danışınız
Seçeneklerinizi değerlendirmek üzere yapacağınız tıbbı danışma programı için, saçınızın operasyon sonrası halini önceden görebileceğiniz bir saç yenileme uzmanına danışınız.Bu durumda deneyimli bir doktorla, profesyonel bir değerlendirme , tıbbi saç yenilemesi planı (cerrahi ya da değil) ve tahmini bir toplam ücret hizmeti alabilirsiniz.

Eğer Doğru Yapılırsa Saç Ekimi Mükemmel Olabilir
yukarı

Binlerce Kişi Saç Ekimi Operasyonu İle Saçını Yeniledi.
Bazı saç ekimi hastaları aktif olarak bu topluluk içinde yer alıyor ve diğerlerinin bu amacı başarmasına yardım ediyor.

Bugün eğer artistik olarak saç ekimini yapan bir doktoru seçerseniz, hayat boyu devam edecek olan doğal bir görünüme kavuşabilirsiniz.

Saç Ekimi Operasyonu ile Saçınızı Bir Ömür Boyu Doğal Olarak Uzayan Saçlara Kavuşturabilirsiniz
Günümüz koşullarının saç ekim ameliyatları ile sadece bir operasyon ile doğal ve dolgun bir görünüme ulaşabilirsiniz.

Doğru yapıldığı takdirde, saç ekimi o kadar doğal olur ki kuaförünüz bile bunu fark edemez.

Doğal görünmeyen saç ekimi günleri artık geride kaldı.

Operasyondan Önce Saçınızın Nasıl Görüneceğini Size Gösteren Saç Ekimi Doktorunu Bulmak Çok Önemli!
Günümüzün saç ekim operasyonları ayakta tedavi edilebilir bir işlemdir ve sadece lokal anestezi gerektirir. Pek çok hasta operasyon süresince ve sonrasında -eğer olursa- ne kadar az rahatsızlık duyduklarına şaşırmaktadırlar.

Gerçek Hastalardan Saç Ekimini Öğrenin
Popüler tartışma forumumuzu ziyaret edin ve saç kaybı tedavisinin sonuçları ve cerrahlar tarafından incelenmiş hastalar hakkında daha fazla bilgi edinin
Saç Kaybı Kılavuzunu okuyup, yazışın. Bu saç ekimi hastaları, hikayelerini sizinle paylaşmak için gönüllü oldular.
yukarı

Saç Ekimi Nasıl Yapılır?
Saç ekiminin nasıl işe yaradığını

Görmek için tıklayınız

Saç ekimi operasyonu, kafanın arka kısmında kelleşmeye dayanıklı alandan alınan hücrelerin kelleşen yan ve üst bölgelere ekilmesinden oluşur.

Bu süreç çok etkilidir ve hayat boyu dayanıklıdır. Çünkü kafanın arkasından alınan hücreler, nereye ekildiklerine bakılmaksızın genetik olarak kelleşmeye dayanıklıdır. Bu hücrelerden sürekli saç uzayacaktır.

yukarı

Saç Ekimi Hakkında Daha Fazla Bilgi Edinin
Ektirdiğim Saç Ne Kadar Doğal Gözükecek?
Eğer doğru bir şekilde yapılırsa, saç ekimi yapılan kişinin kuaförü bile bunu fark etmeyecektir.

Barbie Bebek Saçı Ya Da Mısır Püskülü Görünümü Artık Çok Uzakta
Gerçek doğal görünümü kazanmak için ihtiyaç duyulan şey, deneyimli ve iyi eğitimli bir grubun yaptığı artistik saç ekimidir. Bir sanat olarak saç ekimi için doktorların bu sitede tavsiye ettikleri yöntem “FUE ile Saç Ekimi”dir.

Bu Saç Ekimi Hakkında Daha Fazla Bilgi Edinin
Saç ekimi yaptırmış hastaların onlarca fotoğrafını görmek için saç ekimi fotoğraf galerisini ziyaret edin

Saç Ekimi Prosedürü Ne Kadar Sürmektedir?
Tipik bir seans, tüm gün süren bir seanstır. Pek çok hasta sabah başlayıp akşamüstü işini bitirmektedir.

Basamak basamak standart bir saç ekimi işlemini izlemek için tıklayınız

FUE Yöntemi ile Saç Ekimini 3 boyutlu Animasyondan seyretmek için tıklayınız.

Saç Ekimi İşlemi Acı Verir Mi?
Hastaların numune alınan ve aşılama yapılacak olan bölgelerine lokal anestezi verilir. Anestezi alan pek çok hasta, ameliyat sırasında hiçbir rahatsızlık ya da acı duymadıklarını belirtmişlerdir. Ameliyat sonrasında hastalar bazı tipik rahatsızlıklarla karşılaşacaktır, ağrı ve uyuşukluk gibi. Çoğu hasta, ameliyat sürecinde ne kadar az rahatsızlık duyduklarına şaşırmıştır.

Saç Ekimi Ne Kadara Mal Olur?
Günümüzde saç ekimi klinikleri ücretsiz danışmalık sunmaktadır. Ücretlendirme, ekim ya da seans başına yapılmaktadır.

Saç ekimi yapılacak alan büyüdükçe, ekim başına düşen ücret de azalır. Kimi klinikler tek bir seansta belli bir büyüklüğü aşan ameliyatlar için (örneğin 1000 ya da 2000 aşı) her bir ekim başına fiyat indirimine gitmektedir.

Saç ekiminin fiyatını belirleyebilmek için buraya tıklayarak bize email gönderin

Kaç Ekim Ya Da Saça İhtiyacım Olacak?
Ne kadar saç ekimine ihtiyaç duyduğunuz tamamen ne kadar saç kaybınız olduğuna ve saçınızın nasıl görünmesini istediğinize bağlıdır.

İyileşme Süresi Ne Kadar?

Günümüzün saç ekimi teknolojisinde mikro saç ekimi yöntemi ile kesikler artık çok daha küçük ve görünmezdir. Bu da hızlı bir iyileşme sürecini beraberinde getirir. Pek çok hasta ameliyattan birkaç gün sonra kendini çok iyi hissetmekle beraber ameliyatı izleyen günlerde hastaların bazı ağrı ve uyuşuklukları duymaları oldukça normaldir.

Bir saç ekimi hastasının 18 ayı bulan iyileşme sürecini görün

İnsanlar saç ekimi yaptırdığımı anlayacak mı?
Ameliyatın hemen sonrasında hastanın alıcı bölgesinde kesiklerin etrafında tipik pembe kabuklanmalar olacaktır. Bu yüzlerce kesik bir hafta ila on gün içinde ise iyileşecektir.

Ameliyat sonrası bir iki gün içinde eğer hastanın ameliyatlı bölgedeki geçici izleri kapatacak saçı yoksa, saç ekimi belli olacaktır. Ancak, pek çok hasta ameliyatı izleyen 5 ila 7 gün içinde herhangi bir şapka takmadan kamusal alanda rahatlıkla dolaşabilmektedir.

Ekilmiş saç uzamaya başladıktan sonra, sonuç çok yakın bir incelemede bile oldukça doğal görünecektir.

Yeni ekilmiş saçım ne zaman uzamaya başlayacak?
Saç telleri, ekilmiş saç hücrelerinden, ameliyatı takiben 3 ila 5 ay içinde uzamaya başlar. İlk başta ince daha sonra daha kalın ve en sonunda ise normal kalınlıkta uzar. Bir sene sonunda artık ekilmiş saç tam olgunluğa erişecek ve ömür boyu uzamaya devam edecektir.

Ekilmiş saçın zaman içinde yavaş yavaş uzamasını görün

Sonuç kalıcı mı?
Kelleşmiş bölgeye ekilen saç hücreleri genetik olarak kelliğe karşı dirençli olduğu için, ömür boyu uzamaya devam edeceklerdir.

Saç ekiminin nasıl işe yaradığını ve neden kalıcı olduğunu anlatan canlandırmayı görmek için buraya tıklayınız

Çok iyi bir saç ekim doktorunu nasıl bulabilirim?
Saç yenilemedeki en önemli karar, işlemi yapacak olan doktoru seçmektir. Doktorun ustalık, yetenek ve deneyimi sonuç gibi çeşitlidir. Kimi seçtiğiniz saçınızın ne kadar doğal görüneceğini belirler.

Türkiye'de Dr A.Muttalip Keser FUE yöntemini Türkiye'de ilk uygulayan kişidir ve kendisine ait patent tescilli iğnelerle en son tekniği uygulayarak saç ekmektedir. İletişim kurmak için buraya tıklayınız . websitesi:www.derma-plast.com

Foliküler Ünite Saç Ekimi Ameliyatı- Basamak basamak
Bu websitesindeki basamaklar günümüzün artistik Foliküler Ünite saç ekimi prosedürünün nasıl uygulandığını göstermektedir.

Günümüzde artık saç ekimi ameliyatı ayakta tedavi edilebilen ve lokal anestezi ile yapılabilen bir işlemdir. Pek çok hasta ameliyat sırasında uyumakta ya da televizyon izlemektedir.

Saç ekimi ne kadara mal olur?

Günümüzde saç ekimi, bundan birkaç yıl öncesine kıyasla çok daha ucuza mal olmaktadır.

Klinikler artık daha iyi sonuçlar vermekle birlikte, hasta için daha uygun fiyat oluşturan daha geniş seans olanakları sunmaktadır. Ayrıca artan rekabet fiyatların düşmesine sebep olmaktadır.

Sadece birkaç yıl önce, bir kliniğin tek bir graft ekimini 15 dolar olarak ücretlendirmesi hiç de anormal değildi. Ayrıca birkaç yüz graftı kapsayan küçük seanslar düzenliyorlardı.

Karşılanabilir Fiyatlar ve Aylık Finansman
Günümüzde saç yenileme klinikleri ücretsiz danışmalık sunmaktadır. Ücretlendirme saç ekimi ya da seans başına yapılmaktadır. Pek çok klinik, düşük aylık taksitlerle ödeme imkanı sunmaktadır.

Saç ekimi fiyatları saç ekimi başına 2 ila 8 euro arasında değişmektedir. Cerrahi müdahalenin alanı genişledikçe fiyatlarda aynı oranda azalmaktadır.

Saç ekimi ve diğer tedavi türlerinin fiyatlarının karşılaştırılması
Fue yöntemiyle Saç ekimi ucuz bir işlem değildir ancak sonuçları uzun ömürlü ve tamamen doğal görünümlü olduğu için en iyi saç yenileme fiyatıdır.

Uzun dönemde, tıbbi müdahale gerektirmeyen tedavi yöntemleri, saç ekimi işleminden daha pahalıya gelmektedir.

Örneğin, bir saç yenileme işlemi ortalama olarak 1200 dolar civarındadır ve senede bir kere yenilenmesi gerekir. Ayrıca 5 ila 6 hafta arayla yeniden yerleştirilmesi ve düzenlenmesi gerekmektedir ki her bir ziyaret 75 dolar civarında olup yılık olarak 675 dolar eder. Böylece bu işlemi 15 sene boyunca yaptırmak toplam olarak 28.125 dolara mal olur.( 1.200+675= 1.875*15 yıl= 28.125). Bu miktar cerrahi saç yenileme masrafını geçmektedir.

NOT: En ucuz yöntem saçınızı tıraş etmektir. Böylece şampuan, saç kremi, tarak ve kuaför masrafı sıfırlanacaktır. Tabi ki bu seçenekle saçlarınızı da sıfırlamış olursunuz.

yukarı

Saç Ekiminin Gelişimi
Tamponlardan doğal Foliküler Ünitelere
Saç ekimi, ilk başladığı yıllar olan 1950'lerden bu yana çok büyük bir ilerleme göstermiştir. Saç ekimi ile ilişkilendirilen mısır püskülü ya da oyuncak bebek saçı görünümü, günümüzün Fue prosedürüne dönüşmüştür. Doğru yapıldığı takdirde, kuaför tarafından bile fark edilmesi mümkün değildir.

Saç Ekimi Konsepti Doğuyor
Geçtiğimiz yirmi otuz yılda, hurafeler ve koca karı ilaçları yerini bilimsel metotlara bırakmıştır.

1939'da Japon dermatolog Dr. Okuda, bugünkü saç ekimi işlemine çok benzer bir yolla küçük aşılar kullandığı devrimsel yöntemini bir Japon tıp dergisinde yayımlar.

Bu yöntem, saç ekim aşıları kullanarak saç kaybının olduğu bölgelerin -kafa derisi, kaş ya da bıyık gibi- düzeltilmesini içerir. Ancak bu çalışma İkinci Dünya Savaşı nedeniyle Batı dünyasında pek ses bulamamıştır.

Saç Yenileme Çağı
50'lerin sonlarına doğru Dr. Norman Orentreich, arka bölgedeki saçların alınıp, kelleşen bölgeler ekilmesi üzerine deneyler yapmaya başlamıştır.

Dr. Orientreich'in yaptığı deneyler, kelleşmeye karşı genetik olarak dirençli bölgelerden alınan saçların nereye ekildiğine bakılmaksızın işe yaradığını göstermiştir.

“Verici bölge hakimiyeti” olarak bilinen bu prensibe göre, kelleşmeye dirençli bölgeden alınan saç, kelleşen bölgeye ekildiği zaman ömür buyunca uzamaya devam etmektedir. Bu modern saç ekiminin temelini oluşturmaktadır.

60'lar ve 70'ler boyunca saç ekimi gittikçe popüler bir hale gelmiştirı. Ancak bu yöntemde aşılar şimdikinden daha çok saç içermektedir.

Artık kullanılmayan bu teknik, eğer hasta, planlanan tüm seanslara katılırsa başarılı sonuçlar vermekteydi. Ancak hasta, saç biçimi konusunda kısıtlı bir seçime sahipti ve bazı hastaların verici bölgedeki saçları, seanslar bitmeden tükenmekteydi.

Birkaç büyük aşıdan, pek çok küçük aşıya
80'lerde saç yenileme operasyonları, geniş aşılar daha mikro olanlarla yer değiştirmeye başladıkça çarpıcı bir biçimde gelişmeye başladı. Bu “mikro-aşı bileşimi” tekniği ile artık kelleşmeye dayanıklı verici bölgeden zımba kullanılarak numune çıkarma işlemi uygulanmamaya başlandı. Bunun yerine o bölgeden soyarak çıkarma tekniği yaygınlaştı.

Mini-aşılar(4-8saç teli) dolgunluk ve yoğunluk yaratmak için kullanılırken, bir, iki ve üç numaralı mikro-aşılar öndeki saç çizgisini zenginleştirmek için kullanılıyordu. Bu bileşimle her seansta, zımbalama tekniğinde kullanılan 50 ila 200 arası geniş aşı yerine , yüzlerce daha küçük aşı kullanıldı.

Foliküler Ünite Saç ekimi(FUT); Altın Standart
90'lar, bugün artı Foliküler Ünite saç ekimi ya da FUT olarak bilinen cerrahi prosedürün yavaş yavaş tanınmasına sahne oldu.

Doğal saç uzamasına benzeyen böyle bir işlemi yapmak yüksek derecede büyütücüleri gerektirir. Bu, teknisyenin verici bölgedeki Foliküler Üniteleri tam olarak görmesine ve bu birimleri izole ederek onları 1,2,3 ve bazen de 4 saç telli birimlere ayırmasına izin verir.

Tüm saç yenileme işleminin yalnızca Foliküler Üniteler kullanılarak yapılamasını Dr.Robert Bernstein ortaya atmış ve 1995de “Hücresel Ekim” adı ile yayınlamıştır. Foliküler Ünite saç ekimi yönteminin dönüm noktası San Antonio Texas'tan Dr.Bobby Limmer'in 1980'lerin sonlarına doğru tanıştırdığı mikroskop dürbünüdür. Dr.Limmer ve çalışanları bu mikroskobu kullanarak Foliküler Üniteleri , tek tek aşılara ayırmışlardır. Dr. Limmer bulduğu tekniği diğer doktorlarla paylaşmış ve Dr. Bernstein, Rassman ve Seager ile bu tekniğin kullanıcısı olmuştur.

Zamanla bu yapılması zor ama başarılı prosedür pek çok saç yenileme doktoru tarafından “altın standart” olarak tanınmıştır.

Bazıları için bu altın standart saç yenileme işleminin en üst düzeyi olarak kabul görmüşse de, bu işlem de gelişmeye devam etmiştir.

Günümüzde saç yenileme alanında başı çeken “Bağımsız Saç Yenileme Kurulu” daha da gelişmiş Foliküler Ünite saç ekimi prosedürünü kullanarak, çok küçük kesiklerle bu işlemi güvenli bir şekilde yapmaya başlamıştır. Bu gelişmiş Foliküler Ünite saç ekimi, hastaya tek bir seansta başarıya ulaşma şansı vermektedir.

Saç Yenileme Ameliyatı- Saç ekimi ameliyatından sonra neler beklenmelidir?
Saç ekiminin öncesinin ve sonrasının fotoğrafları bir kişinin nasıl değişebileceğini göstermektedir. Ancak ameliyat sonrasından bu değişime kadar olan süreçte tam olarak neler olur?

Hastamızın başlangıçtan sona kadar süren iyileşme sürecini görmek için tıklayınız

Saç ekimi onarımı

Günümüzün saç ekimi ameliyatları o kadar doğal sonuçlar yaratır ki, kuaförünüz tarafından bile fark edilmesi olanaksızdır.

Geniş aşılar ya da saç tamponları kullanan pek çok eski teknik bugün artık estetik olarak kabul edilemez durumdadır.

Geçmişteki bu tekniklerle saç ekimi yapılan pek çok hastanın saçı günümüzün gelişmiş saç ekimi teknikleriyle düzeltilip tamamlanabilir. Bu işlemden sonra artık hasta doğal görünümlü bir saça sahip olacak ve istediği stili saçına verebilecektir.

Çeşitli Saç Ekimi Onarım Teknikleri
1. Geniş aşıyı mikro-aşılarla maskelemek
Bazı doktorlar, eski saç ekimini günümüzün gelişmiş mikro-saç ekimleri ile maskelerler. Bu yöntem, eğer eski saç ekimi saç çizgisine çok yakın değilse yapılabilir. Hastanın ayrıca geniş saç ekimini çevrelemeye yetecek kadar çok mikro-aşıya sahip olması gerekmektedir.

Eğer hastanın önceki saç ekimi saç çizgisinde çok düşük yoğunlukta ise ya da yeteri derecede mikro-saç ekimi yok ise, bu eski ekilen saçları dikkatli bir biçimde alınmalıdır.

2. Geniş ekimleri alıp daha küçük parçalara geri dönüştürme
Bazen hastanın eski saç ekimi daha küçük ve daha gelişmiş mikro-saç ekimiyle maskelenemez. Bu geniş saç ekiminin cerrahi bir müdahaleyle alınıp daha küçük mikro-saç ekimine dönüştürülüp yeniden yerleştirilmesi gerekir.

Bu tekniğe “ Tampon Eksiltme ve Geri Dönüştürme” ya da “PR&R” adı verilir.

Tampon eksiltmesini ve geri dönüşümünü yapmak için, doktor işe önce eski geniş saç ekimini almakla başlar. Geniş saç ekimini almak için yuvarlak zımbalar kullanılır. Bu zımba aşısı normalde ya aynı büyüklükte ya da daha küçüktür.

Bazen bu geniş saç ekiminin bir kısmı deride bırakılır. Genellikle bu yuvarlak aşılar alındıktan sonra kalan delikler dikilerek kapatılır.

Alınan bu saç tamponları dikkatli bir şekilde, 1,2,3 ya da 4 hücresel saç telinde oluşan daha küçük birimlere ayrılır.

Bu inceltilmiş mikro-aşılar yeniden küçük kesiklere ekilir. Genellikle, verici bölgeden ekstra mikro-aşılar alınır. Bu yeni ekilen saçlar uzamaya başladığında, eski anormal görüntünün yerine doğal bir görünüm yaratacaktır.



3. Ameliyatla eski ya da zayıf görünümlü saç ekiminin onarılması
Saç çizgisinin doğal olmayan bir biçimde geriye çekildiği ya da alın bölgesindeki saçların azalmaya başladığı sıra dışı durumlarda, rahatsız edici aşıların alınması ve saç çizgisinin ileriye alınması gerekebilir.

Çok aşağıda olan ekilmiş saç sırası öncelikle bir ameliyatla tek bir sıra halinde alınarak, yeniden ekilmek üzere parçalara ayrılır.

Daha sonra hastanın alnı yukarı çekilerek dikilir. Bu işlem hastanın saç çizgisini 1.5 cm kadar yukarı kaldırır. Bu saç çizgisi düzeltme işlemi aynı zamanda hastanın kaşlarını kaldırarak daha genç görünmesine sebep olur.

Küçük Foliküler Ünite mikro-aşıları düz kesiklere yerleştirilir ve daha zengin görünümlü bir saç çizgisi yaratır.

Saç ekimi onarımı- saçı ve yaşamı eski haline çevirmek
Daha önceden yetersiz bir saç ekimi yaptıran hastalar, bu hatayı düzeltmek ve uzman birinden yardım almak için cesaretlendirilir. Günümüzde bir hastanın sıkıntı verici ve doğal olmayan görünümü yüzünden acı çekmesine artık gerek yoktur.

Anlaşılabilir bir biçimde saç ekimi ile ilgili kötü bir deneyim yaşamış bazı hastalar yardım almak konusunda oldukça isteksiz görünmektedir. Ancak, neler yapılabileceğini öğrendikleri zaman hayat yeniden başlarlar.

yukarı

Fue ile saç ekimi saçı doğal olarak yeniler
Fue ile saç ekimi pek çok cerrah tarafından uygulanan günümüzün önde gelen tekniklerindendir.

Saç ekiminin sonucunun nasıl bu kadar doğal göründüğünü anlamak için öncelikle saçın nasıl uzadığını anlamak gerekmektedir.

Saç doğal olarak nasıl uzar?
Eğer, büyütücü bir alet kullanarak uzayan saça yakından bakılırsa, saçın 1,2,3 ve 4'lü gruplar halinde uzadıkları görülür.

Bu gruplar, çimenin toprakta büyüdüğü gibi düzensiz bir yol izlerler. bu gruplara teknik olarak “Foliküler Ünite” adı verilir.

Doğal Saç Ekimi Doğayı Örnek Alır, Saç için Saç !
Kafanın arka ve yan bölgelerinden özenle alınan kelleşmeye dirençli Foliküler Ünitelerle doktorlar, kelleşen bölgelerde doğal bir saç numunesi yaratırlar.

Bunu düzgün bir şekilde yapmak oldukça zaman alıcı bir işlemdir ve saç ekimi yapan doktorla birlikte titizlikle çalışan eğitimli ve deneyimli bir sağlık teknisyeni ekibi gerektirir.

yukarı
FUE ile saç ekiminin standart prosedürlere göre avantajları
Minimum kesikle daha küçük aşılar
Özenle hazırlanmış Foliküler Ünite aşıları minimum miktarda deri dokusu içerir ve çok küçük yoğunluklu yapılardır. Sonuç olarak, saç çok az travma yaratan çok küçük kesiklere ekilir.

Daha az miktarda kesik ile birlikte daha küçük graft kullanılması tek bir seansta daha çok sayıda saç ekilmesini sağlar.

Mikroskop kullanılarak verici dokunun itinalı bir şekilde düzeltilmesi daha çok graft üretilmesine sebep olur.

Yüksek kuvvette bir mikroskop kullanılarak verici dokunun itinalı bir şekilde düzeltilerek Foliküler Ünitelere dönüştürülmesi, azami sayıda bozulmamış ve eksiksiz graftın elde edilmesini ve hastanın sahip olduğu doku kısıtlı olduğundan dolayı hastanın mümkün olduğunca çok alıcı alanının kaplanmasını sağlar.

Bir Fue ile yapılan saç ekimi , yakın bir incelemede bile doğal görünür.

Fue ile saç ekimi işlemi, yeni saç için gerçek saçı kopya ettiğinden, saçın uzaması da yakın incelemede bile doğal bir biçimde olur.

Fue ile saç ekimi tek bir seanstan sonra bile oldukça doğal görünür. İlave seanslar sadece saç ekiminin yoğunluğunu artırmak için ya da saç kaybının devam ettiği bölgelere yeni saç ekimi için yapılır.

Bu işlem, bir seansın tek başına yeterli olmadığı ve daha önceki saç ekiminin görüntüsünün yumuşatmak ve düzeltmek için yapılan mini mikro-saç ekimi prosedürü ile tam bir karşıtlık içindedir.

Foliküler Ünite aşılarında yeni ilerleme ve gelişmeler
“Ultra Gelişmiş Foliküler Ünite Saç ekimi”
Standart mikro “Fue” saç ekimi doğal görünümlü sonuç yaratsa da , tek bir seansta yüksek yoğunluk yaratmada kısıtlı imkana sahiptir. Bu yüzden hastalar, dolgun bir görünüm kazanmak için ekstra cerrahi operasyon yaptırmak zorunda olabilir.

Son zamanlarda önde gelen cerrahlar bu Foliküler Ünite prosedürünü graftların birbirine çok yakın bir şekilde yerleştirildiği ve daha az yer kaplayan ultra gelişmiş Foliküler Ünite tekniğine dönüştürmüşlerdir. Bu yeni “üstün” prosedür hastaya tek bir seansta, hızla iyileşen, çok yoğunluklu bir sonuç alma imkanı vermektedir.

Ultra Gelişmiş Foliküler Ünite Saç ekimi uygulaması yapan Dr. Muttalip Keser ile ilgili daha fazla bilgi edinin.

yukarı

Ankara'a kaliteli saç ekimi yapan Dr. Muttalip Keser ile iletişim kurmak için
Hastaya en uygun şekilde saç ekimi yapılması için işlemin deneyimli ve iyi eğitimli bir ekip tarafından yapılması gerekir.

Dr Muttalip Keser'e ulaşabilmek için:
DERMA-PLAST Estetik Plastik Cerrahi Merkezi

Adres:
Çankaya cad. 6/5 Çankaya/ANKARA

Tel:
Ofis:0 312 442 42 52
Cep:0 505 467 08 43

Saç Yenileme Kliniğini Nasıl Seçilir
Saç yenilemede verilecek en önemli karar işlemi uygulayacak olan doktoru seçmektir. Doktorun sahip olduğu eğitim, deneyim ve yetenek, ortaya çıkacak sonuç gibi çeşitlilik gösterir. Seçeceğiniz doktor, hayatınızın sonuna kadar sahip olacağınız yeni saçınızın ne oranda doğal ve dolgun görüneceğini belirleyecektir.

Foliküler Ünite saç ekimi işlemi, onu uygulayacak olan doktor ve ekibine bağlı olduğundan , yalnızca bazı kinikler bu işlemi üstün bir başarıyla sonuçlandırabilir. Maalesef pek çok klinik bu işlemi yapmak için sahip olunması gereken kaynak ve zamanı yaratmakta hala isteksiz görünmektedir.

Bu yüzden, en doğal görünümlü sonucu arayanlar çok seçici olmak durumundadır. Akılda tutulmalıdır ki Türkiye'de herhangi bir lisanslı doktor, saç yenileme işlemini hiçbir özel eğitime veya izne tabii olmadan uygulayabilir. Eğer bölgenizde bu işlemi ciddi bir biçimde yapacak olan bir klinik bulamazsanız, bölge dışına çıkıp orda saç ektirme işlemini yaptırmayı göz önüne alabilirsiniz. Tüm bunlardan sonra, alacağınız sonuç ömür boyu devam edecektir.

yukarı

Potansiyel bir saç ekimi uzmanını değerlendirmek
• Doktor kaç senedir saç ekimi yapmaktadır?

• Günde kaç adet saç ekimi yapmaktadır? Eğer büyük bir operasyon yapılacak ise ideal olarak doktor tüm bir gününü size ayırmalıdır.

• Doktor saç ekimi ameliyatlarını sürekli olarak mı yoksa bazen mi yapıyor? Eğer sürekli olarak yapmıyorsa klinikte mikroskop altında yapılan ayırma işlemini gerçekleştirecek bir teknisyene sahip olmayabilir.

• Doktor, bu uzmanlık dalında bir isme sahip mi?

• Doktor saç kaybı tedavisine bütüncül bir açıdan mı yaklaşıyor? Ayrıca tavsiyede bulunup Rogaine öneriyor mu?

Klinik ne gibi prosedürler uyguluyor?
• Doktor, verici dokuyu 1,2,3 ve 4'lü Foliküler Ünite graftına ayırırken mikroskop kullanıyor mu?

• Büyük seanslarda mikroskop altında aşı hazırlamak bir takım işidir. Ancak doktorun, saç ekiminde oynadığı rol ne kadardır? Bütün ekimi kendisi mi yapacak ve saç dizaynına ve yönüne kendisi mi karar verecek?

Güvenin ama Tasdik de Edin- Hasta Sonuçlarına Göz Atın
• Doktor size, kişisel deneyimlerini paylaşabileceğiniz isim ve telefonlardan oluşan bir hasta listesini tedarik edebiliyor mu? Hastaların söyleyeceği şeyler çok önemlidir.

• Doktor size, en azından bir düzine, hastaların “önce” ve “sonra” fotoğraflarını sizin değerlendirmeniz için sağlayabiliyor mu? Fotoğrafların detay içermesine ve iyi kalitede olmasına ve özelikle operasyon sonrası olduğu kadar öncesini gösteren fotoğraflar olmasına dikkat edin.

Operasyondan önce bilgisayar yardımıyla görüntülenebilir saç yenileme kliniklerine danışın
Bu sitede tavsiye edilen doktor, sahip oldukları mesleki etik, yetenek ve deneyim göz önüne alınarak çok dikkatli bir şekilde seçildi.

yukarı

Diğer Saç Yenileme Teknikleri
Cerrahi müdahale ile saç ekimi işlemlerinin en yaygını, kafanın arka ve yan kısımlarından kelleşmeye dirençli dokunun alınıp kelleşen bölgeler ekilmesi işlemidir. Bu yöntem, ayakta tedavi edilebilen ve lokal anestezi kullanılan hafif bir cerrahi müdahale gerektirir

Saçın kel olan bölgelere kaydırılması ile yapılan kafa derisi ameliyatları, etkili bir yöntem olmakla birlikte geniş bir alanı kaplamaktadır. Saç kaybı yaşayan belli bir grup için yapılabilen bu ameliyat fevkalade değişiklikler yaratabilir. Ancak, deneyimsiz ellerde diğer tekniklere oranla daha riskli bir durum arz edebilir.

Artık pek çok doktor daha az zararlı yöntemleri tercih ederek kafa derisi ameliyatlarını yapmamaktadır.

Deri Sarkması, Geriye Çekme, Kaldırma, Döndürme Ve Ekleme İşlemlerinin Tanıtımı
Bazı büyük operasyonlar, kafa derisinin geriye çekilmesi, kaldırılması, döndürlmesi, sarkması ve eklenmesi işlemlerini içerir. Bu yöntemlerle genellikle kelleşen derinin alınıp, kelleşmeye dirençli bölgelerin onun yerine yerleştirilmesi ile yapılır.

Uygun hasta üzerinde doğru bir şekilde yapıldığında bu yöntem hasta üzerinde çarpıcı değişiklikler yaratacaktır. Ancak geçmişte deneyimsiz uzmanlar tarafından sıklıkla başarısız ameliyatlar yapılmıştır.

Bu ameliyatlar bazen çok az fayda vermiş ya da hastanın kronik ağrılar çekmesine ve kafa yapısının bozulmasına neden olmuştur.

Ancak deneyimli ellerde uygun hasta üzerinde çok başarılı sonuçlar alınabilir. Bu işlem için en uygun hastalar, elastik kafa derisine ve iyi bir verici bölge yoğunluğuna sahip olanlardır.

Kafa Derisinin Küçültülmesi Operasyonu
Kelleşen bölgeleri küçültmenin en iyi yolu kafa derisinin küçültülmesi operasyonudur. Bu prosedür, temel olarak hastanın kelleşen noktalarının kesilmesi ile yapılır. Uygun hasta üzerinde ve doğru ellerde bu teknik çarpıcı gelişmelere kısa sürede olanak sağlar.

Kafa Derisi Küçültmenin potansiyel Yan Etkileri
Kafa derisini küçültme operasyonu, kelleşen noktalarda bir azalma yapmakla beraber, bazı sakıncalara da sahiptir.

Bazı hastaların kafa derisi geriye doru çekilerek zamanla kel noktaların büyümesine sebep olabilir.

Azalmış Verici bölge yoğunluğu ve esneklik
Kafanın yan ve arka bölgelerindeki deri daha sıkı bir şekilde çekildiği zaman, verici bölgedeki derinin esnekliği ve saç yoğunluğu da azalır. Yanlardaki saç çizgisi yükseltilip, kalan saçsız bölgelerin doldurulması için daha az aşı kullanıldığında, verici bölge dokusunda ve saçta bir azalma meydana gelir.

Ancak, eğer hasta saç ekimi yaptırmayı seçerse, geride kalan verici bölge, bu bölgedeki esneklik etkilenmeyeceği için, kullanılabilir olacaktır. Bu, özellikle, dolaşıma ve hassaslığa en az etki eden orta saç çizgisi çekilmesi için geçerlidir.

Yara ve Delik Deformasyonu
Kesiklerin dikilmesinde aşırı bir baskı uygulanırsa,kafa derisinin çekilmesi, kafanın üst kısımlarında büyük fark edilebilir yaralar oluşmasına neden olur. Operasyondan haftalar ya da aylar sonra bile kafa derisinde ağrılar devam edebilir. Eğer arka kısımdaki sinirler zarar görürse, kalıcı bir hissizlik yaşanabilir.

Buna ek olarak, hasta, yara izlerinin yanı sıra doğal olmayan bir delik deformasyonu yaşayabilir. Bu deformasyonla birlikte saç, kesiklere dikey şekilde uzama eğiliminde olabilir ve bu durum kalıcı olabilir. Bu kusur, “denizin ayrılması” olarak bilinir.

Miğfer ya da çapa dikişleri ile bu yaralar önlenebilir. Geriye çekme işlemini yapan doktor, Fransa'dan Dr.Patrick Frechet'in geliştirdiği bir tekniği kullanarak saçın uzama yönünü nasıl düzelteceğini bilmelidir.

Kafa Derisini geriye çekme Operasyonu İçin Uygun Aday Kimdir?
Sadece, saçsız olan bölgesi çok gevşek olan hastalar bu prosedür için düşünülmelidir. Böyle bir işlem düşünülmeden, ne kadar dokunun alınacağını gösteren bir ölçme tekniği kullanılabilir. Bunu yaparak, oluşabilecek problemler elde dilecek fayda ile karşılaştırılabilir.

Sarkan Kafa Derisi Ameliyatı
Sarkan Kafa derisi ameliyatı, yan taraflardan alınan kelleşmeye dirençli, bozulmamış derinin, saç çizgisinin ön tarafına alınması ile yapılır. Bu işlem beş adımdan oluşur.

Sarkan bölgenin üst kenarına bir kesik açılır. Daha sonra, deri dokusunun altında genişleyebilen bir balon yerleştirilip kesik tekrar dikilir. Bunu takip eden 3 ila 4 hafta boyunca tuzlu bir karışım, dokuyu gerginleştirmek için balonun içine enjekte edilir.
Doku genişlemesi olduktan sonra, hasta ikinci bir operasyona alınır. Başka bir kesik, sarkan bölgenin üstteki üçte ikilik bir kısma açılır ve tekrar dolaşımı sağlamak için dikilir.
Yaklaşık bir hafta sonra, benzer bir işlem bu defa da kalan üçte birlik bölge için yapılır.
Saçsız bölgeye yakın olan saçlı kafa derisi, kafanın yan kısımlarından kesilerek çıkarılır. Ancak, alt tarafta 2 inçlik bir bölüm kan dolaşımını sağlamak üzere bırakılır. Bu, dokunun saç çizgisinin önünde bulunan yeni yerine bükülmesi ile oluşan doku şişkinliğine ya da “köpek kulağın” sebep olur.
Yaklaşık bir hafta sonra bu “köpek kulağı” alınır.
Bu işlem, çarpıcı ve yoğun bir görünüm ile sonuçlanır. Ancak, burada da bazı sakıncalar mevcuttur.

Sarkık Kafa Derisi Ameliyatının sakıncaları
En belirgin problemlerden biri, saç çizgisindeki saçların ters bir açı ile uzamasıdır. Normalde bir kişinin saçı ileri doğru bir açıyla uzar. Ancak bu işlemden sonra saç, geriye bir açı ile uzayacaktır. Bu da doğal olmayan bir görüntü yaratacaktır.

Ek olarak, en belirgin problemlerden biri, saç çizgisindeki saçların ters bir açı ile uzamasıdır. Normalde bir kişinin saçı ileri doğru uzar. Ancak bu işlemden sonra saç, geriye bir açı ile uzayacaktır. Bu da doğal olmayan bir görüntü yaratacaktır.

Ek olarak, hasta pürüzlü bir saç duvarına sahip olabilir. Eğer, bu kalın saç duvarının arkasında bulunan saçlar incelmeye devam ederse, bozuk, doğal olmayan bir görüntüye sahip olabilir.

Tipik olarak, bu kalın saç şeridinin önüne, pürüzleri gidermek ve oluşan yaraları gizlemek için mikro-aşılar yerleştirilir. Ancak, bu yöntem her zaman bu tuhaflığı düzeltmeyebilir.

Daha kötü bir senaryo ise bu sarkan dokunun ölmesidir. Ayrıca doku gerildiğinde sarkan bölgenin alındığı yerde , kafanın her iki yanında 1.5 ila 2 inçlik yaralar oluşabilir.



Kafa Derisini Kaldırma
Bu teknik Dr.Dominic Brandy tarafından geliştirilen, hastanın kafa derisinin büyük bir kısmının kaldırılıp yukarı doğru çekilmesi ile yapılır. “Altını oyma” olarak adlandırılan bu işlemle, deriyi, kas ve destekleyici dokulardan ayırarak, şaçlı deri, saçsız bölgeye çekilir. Kelleşen bölge kesilerek çıkarılır ve dikilir. Bu prosedür, yan taraflarda bulunan sinir ve damarların sıkıca bağlanmasını gerektirir.

2 ila 3 saatlik bu önemli ameliyat, kelleşen bölgelerin çarpıcı bir şekilde azalmasına sebep olur. Ancak bu işlem hastada kalıcı bir hissizlik durumu yaratabilir.

Saç çizgisinin kulak ya da enseye doğru aşırı çekilmesi ya da yaralı bölgenin yanması gibi başka muhtemel komplikasyonlar da meydan gelebilir. Eğer kafa derisinin merkezinde herhangi bir saçsız bölge kalırsa, bu bölgedeki kan dolaşımını tehlikeye atmamak için aşılama yapılmaz. Dr. Brandy geliştirmiş olduğu bu tekniği kullanmayı bırakmıştır.

Kafa Derisi Genişletme Ameliyatı.
Deri genişletmesi, deri küçültmesi ile benzer bir işlemdir. Ancak bu yöntemle, kafa derisi, saçsız bölgeler alınmadan haftalar önce gerilir. Böylelikle kafa derisi esner ve daha çok saçsız bölge kesilip alınabilir.

Bu yöntemde, silikon bir balon deri altına yerleştirilir. 4 ila 12 hafta boyunca balona tuzlu bir karışım enjekte edilir. Böylece deri genişler ve doktor daha çok saçsız deriyi alabilir.

Deri, sürekli bir baskı altında olduğu zaman, var olan deri hücreleri, yeni hücreler ürettiği için bu teknik işe yarar. Bu, deriye, uygulanan baskıya uyum sağlamak ve genişlemek için zaman sağlar.

Bu teknik iki ameliyat gerektirir. Birincisi, genişleyen balonun yerleştirilmesi, ikincisi ise aşırı gevşemiş deri ile birlikte balonun alınmasıdır.

Diğerleri gibi bu tekniğin riskleri ve sakıncaları vardır. Daha yüksek oranda enfeksiyon tehlikesi, balonun deri altında olmasından dolayı duyulan rahatsızlık ve haftalar botunca garip biçimli bir kafa şekliyle dolaşma gibi,

Kafa Derisi Uzatma Ameliyatı
Kafa derisini uzatma işleminde, deri küçültme prosedürü boyunca deri altına bir aygıt yerleştirilir. Bu aygıt, geniş elastik bir bantla birbirine bağlanmış iki sıra çengele sahiptir.

Bu aygıt, hastanın derisini gererek gevşekleştirir.saçlı dokunun yukarı doğru nazik ve sürekli çekilmesi ile yapılır. Süreç yaklaşık bir aydır ve tekrarlanabilir. Ancak hastanın kafası bu süreç boyunca eğik görünebilir.

En sonunda bu aygıt , aşırı sarkmış deri ile birlikte alınır. Prosedür, önceki saçsız bölgeyi kaplayan yeni genişlemiş bir deri dokusu yaratır

Aygıt deri altında 29 gün kalacağı için enfeksiyona, ve bu süre boyunca sürekli bir rahatsızlığa, kolay ezilebilen deri dokusuna ve sık görülen seroma birikimine sebep olabilir. Ayrıca bu aygıt FDA tarafından halen onaylanmış değildir.


Kalp sağlığı için dişlerinizi fırçalayın


Dişleri fırçalamanın kalp hastalığına yakalanma riskini azaltabileceği belirtildi.



PARİS - İrlanda’nın başkenti Dublin’de düzenlenen Genel Mikrobiyoloji Derneğinin toplantısında, Bristol Üniversitesinden Prof. Howard Jenkinson, kalp hastalıklarının sigara kullanımı, kolesterol seviyesinin yüksek olması ve aşırı kiloya bağlı olduğuna ilişkin bilgileri bir yana koyarak, diş temizliğinin kalbi sanıldığından fazla etkilediğini belirtti.

Jenkinson’a göre “sağlıklı ve ince olmak önemsiz. Eğer dişlerin durumu kötüyse kalp hastalığına yakalanma riski artıyor”.

İrlanda Cerrahlar Kraliyet Kolejinden Dr Steve Kerrigan da “ağzın, muhtemelen vücudun en kirli yeri olduğunu” belirterek, dişlerin düzenli fırçalanmamasının dişeti kanamalarına, bunun da ağızdaki yüzlerce bakterinin kan damarlarına girmesine neden olduğuna dikkati çekti.

Kerrigan, bakterilerin burada, kanda bulunan, pıhtılaşmayı sağlayan plaketlere yapışarak kanın bir bölümünün kalbe ulaşmasını engellediğini ve kalp krizi riskini artırabildiğini vurguladı.

Yeni Zelanda’daki Otago Dunedin Üniversitesinden Prof. Greg Seymour ve ekibi de temiz olmayan ağızdaki bakteriler ve damar sertliği arasındaki ilişkiyi araştırdı.

Bilim adamları, ağzın temiz olmaması durumunda akyuvarların atardamar dokusunda birikebildiği, bunun da damar sertliğine yol açabileceği sonucuna vardı.


SOLARYUM NEDİR ?


Solaryum
Havaların düzelmesiyle birlikte kollarımız, bacaklarımız görünür olmaya başlayınca bir bronzluk hevesi doğar içimizde. Tatile belki de Ağustos veya Eylül ayında çıkacaksınız, bu kadar süreyi beyaz bir ten yerine bronz bir tenle geçirmek istediğinizde imdadınıza solaryum yetişiyor. Sizler için solaryum ile ilgili bilgiler topladık. Solaryum ile bronzlaşmak niyetiniz varsa, sitemizi incelemenizde fayda var. Aslında bronzlaşma olayı, insan cildinin ultra viyole ışınların zararlı etkilerine karşı kendini korumak için tepki vermesidir. Sonuçta güneşten veya solaryum cihazından alınan ultra viyole ışınlarına uzun süre maruz kalmak yaşlanma etkilerini artırır ve "malign melanoma" adındaki bir tür cilt kanserinin gelişimini de hızlandırır. Bu sebeple, güneş veya solaryum seanslarını dozajında tutup, belki daha az bronzlaşıp, daha çok sağlıklı bir cilde sahip olmak tercihimiz olmalıdır. Solaryum, son zamanlarda oldukça fazla ilgi gören, sağlık ve estetik ile yakından ilgili bir konudur. Bronz bir tenin kişiyi ne kadar canlı, dinamik ve güzel gösterdiği bir gerçektir. Ancak hemen her konuda olduğu gibi, solaryumu kullanırken de dikkat edilmesi gereken kurallar vardır. Bunun yanısıra, bugün dünyada solaryumun faydası ve zararı konusunda tartışmalar hala sürmektedir.






SOLARYUM NEDİR VE SOLARYUM İLE İLGİLİ SORULAR


Solaryum Nedir?Solaryum makinelerinin üretim amacı, güneş ışığının insanların üzerinde yarattığı, sağlığı geliştiren etkileri yapay yolla elde edip insanlığın hizmetine sunmaktır. Güneş ışınları, görülebilen orta dalga boyundaki gün ışığı ile gözle görülemeyen enfaruj ve ultraviyole ışınlarının birleşiminden meydana gelir. Ultraviyole ışınlar üç kategoriye ayrılır: UV-A , UV-B, UV-C. İnsan için zararlı olan UV-C ışınları dünyanın ozon tabakası tarafından filtre edilmektedir. Ozon tabakasındaki incelme ve delinme için önlem alınmasının gereği burada ortaya çıkmaktadır. UV-A ile UV-B ışınlarının etkileri birbirinden farklıdır. UV-B ışınları, UV-A ışınlarından yaklaşık 1000 kat daha güçlü ve yakıcı ışınlardır. UV-A ışınlarının özelliği pigmentlerin renk değiştirmesini sağlamaktır. İnsan derisi üç tabakadan meydana gelir.

Öncelikle üst deri tabakasına gelen UV ışınları bronzlaşma mekanizmalarını harekete geçirmektedir.UV-A ışınları cildin koruma mekanizmasını harekete geçirir. Böylece pigmentlerin renk değiştirmesini ve dolayısıyla da bronzlaşmayı sağlar. UV-B ışınları çok az miktarlarda uygulandığında yeni pigmentlerin oluşumunu ve üst derinin kalınlaşmasını sağlar. Oluşan bu yeni pigmentler derinin üst tabakasına doğru hareket ederken, UV-A ışınları ile karşılaştıklarında, daha kalıcı ve derin bir bronzluk oluşmasını sağlarlar. Solaryum makinelerinin amacı da aynı biyolojik mekanizmayı harekete geçirmektir. Solaryum ile bronzlaşma, güneş ile aynı etkilere sahiptir. Solaryum ışınların optimal fayda sağlayacak şekilde kombine ve filtre edilmiş olması aradaki tek farktır.Solaryum Soruları- Güneş ışınları ile solaryum ışınları arasındaki fark nedir? Güneş ışığı stratosfer ile atmosferden geçerek dünyaya ulaşır.

Ozon tabakası en zararlı UV ışınları filtre eder. UV-C ve bazı UV-B ışınları filtre edilirken UV-A ışınları aynı kalır. Güneş ışınının etkisi mevsimlere, yöresel sıcaklıklara, hava kirliliğine, kumsal, yağmur, kar durumlarına göre günden güne değişir. Solaryum cihazları insanlar tarafından yapıldığı için; ışınlar insan sağlığına en uygun şekilde kombine filtre edilmiştir ve ten tipine göre ayarlanabilir. Solaryum cihazları güneşin aşırı ve zararlı ışınlarına maruz kalmaksızın güneşin yararlı etkilerinden faydalanmak isteyenler için kuvvetli bir alternatiftir.- İnsanların ten rengini belirleyen nedir?Herkes doğduğu zaman genetik olarak ten rengine sahip olur. Afro-Canabian' da doğan bebekler doğduklarında beyaz tenlidirler. Güneş ışığına çıkana kadar ten renkleri beyaz kalır, sonradan zencileşirler.- Bulutlu havada yanılır mı?Evet. Yanmak için direkt güneş ışınlarına gerek yoktur. Bulutların arasından gelen ışınlarla da yanılır. Gölgede de yansıyan ışınlar sayesinde aynı durum söz konusudur.- Solaryumla güneş bronzluğu arasında fark var mıdır?Kumsalda güneşlenmeyle solaryum eşit derecede bronzlaşmayı sağlar. Tek farkı solaryum cihazlarında kişiye özel bronzlaşma planları uygulanır. Ten tipine uygun makine ve kullanım süresi belirlenerek. Dolayısıyla güneşte oluşabilecek aşırı kızarma, soyulma, su toplama gibi durumlar solaryumda söz konusu değildir. Solaryum ve güneş bronzluğunun kalıcılık süreleri aynıdır. Bronzluğun kalıcılık süresini uzatmak ancak cildi iyi nemlendirmeyle olur.- Solaryuma girmeden önce duş yapılır mı?Solaryuma girmeden önce yapılan duş ve solaryuma özel pealing jelleri kullanımı bronzlaşma öncesi iyi birer hazırlıktırlar. Ölü deri hücreleri atılır, gözenekler açılır. Seanstan sonra duş yapmak da tavsiye edilir.- Dövmeler için zararlı mıdır?Alerjik reaksiyonlar oluşabileceği için dövmeli bölgelerin korunması gerekir.- İlaç kullananlar solaryuma girebilirler mi?Bazı ilaçlar deriyi UV ışınlarına karşı hassaslaştırırlar. Bu ilaçlar fototoksik efekte sahip olan içeriğe sahiptirler. Bu yüzden solaryuma girmeden önce ilaç kullanımı söz konusuysa ilacın prospektüsünü okumak ve şüpheli durumlarda doktora danışmak gerekmektedir. Herhangi bir etki 48 saat içinde belirir.- Kaç yaşından itibaren solaryuma girilebilir?Bebeklerin ve küçük çocukların tenleri UV ışınlarına karşı hassas olduğu için 16 yaşından küçüklerin solaryuma girmesi uygun değildir. Bu yaştaki çocuklarda büyüme hormonu salgılanması devam eder ve bu ışınlar hormonun salgılanmasına etki edebilir. Güneşte ise, şapka, elbise, şemsiye, yüksek koruma faktörlü kozmetik ürünleri vs. ile iyi korunmaları gerekir. Küçük yaşta alınan güneş yanıkları, ilerdeki yaşlarda ciddi problemlere yol açabilir.- Solaryum hamilelikte zararlı mıdır?Kadınlarda hamilelik sırasında choloesma adında pigmentleri aktif hale getiren bir hormon üretimi olur. O yüzden bazı hamile kadınlar diğer kadınlara göre güneş ışınlarına karşı değişik tepkiler verirler. Deri hassaslaşabilir. O yüzden kontrollü olarak ışınlarla temas etmek en doğrusudur.


UV ışınlarının ana karnındaki bebeklere bir etkisi yoktur.- Güneşlenmenin kalp ve dolaşım sistemi üzerindeki etkisi nedir?Düzenli güneşlenme vücut üzerinde tıpkı düzenli yapılan beden eğitimi etkisi göstermektedir. Bunun nedeni güneşin UV-B ışınları nedeniyle vücutta meydana gelen D vitamini üretimidir. Kalp ve dolaşım sisteminde bu vitaminin alıcıları bulunmaktadır. Bunun sayesinde kalp kasları ve kan dolaşım sistemi kan ile daha iyi yıkanmakta ve vücutta oksijen yönünden ekonomi sağlanmaktadır. Kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları tedavisinde doktor tavsiyesine göre dozu ayarlanmış bir güneşlenme veya güneşlenme teknolojisi ile önemli başarılar sağlanmaktadır.- Solaryum ışınları neden osteoporoza karşı koruma sağlar? Osteoporoz, kemik erimesidir. Kemik özü artan hormon ve kalsiyum eksikliği nedeniyle azalır. Kemikler katılaşır ve özellikle yıpranmış noktalarda olmak üzere (Örnek: omurilik, el bilekleri ya da üst kalça eklemleri) daha kolay kırılır. Doktor kontrolü altında hormon kaybı ilaçlar ile dengelenebilir. Kalsiyum eksikliğine bol kalsiyumlu yiyeceklerle karşı konulabilir. Fakat buna ek olarak kanın yeterli oranda vitamini ile beslenmesi gerekir. Çünkü ancak bunun yardımıyla insan vücudu besinlerden alınan kalsiyumu değerlendirebilir. D vitamini ilaç olarak ya da güneş ışınlarından alınabilir. UV ışınları bu sırada özellikle tercih edilmelidir. Çünkü D vitamini tabletlerinin dozajına zararlı reaksiyonlara yol açmamak için dikkat etmek gerektiği halde UV ışınlarında aşırı üretim söz konusu değildir. Yaz aylarında doğal güneş ışınlarının içerdiği UV-B ışınları solaryumdakilerden çok daha fazladır. Ancak özellikle son yıllarda çok yüksek UV-B dozajının belli riskler taşıdığı, Örneğin aşırı güneşlenmede cilt kanseri olunabileceği ortaya çıktı.


Buna karşın solaryumda ışınlar kontrollüdür. Modern solaryumlar vücudun D vitamini üretebilmesine yeten, fakat diğer yandan cilt kanseri gibi riskleri ortadan kaldıracak olan %1-2 oranında kontrollü UV-B ışınları yaymaktadır.Sonuçta dünyada solaryum yardımı ile güneşlenmeden dolayı cilt kanserinin ortaya çıktığı tek bir vaka bile görülmemiştir. Buna sonbahar ve kış aylarında güneş ışınlarının açısı nedeniyle doğal güneşin UV-B ışınlarının, vücutta D vitamini sentezine çok düşük oranda imkan verecek kadar zayıf olması eklenmektedir. Yani solaryum hem yazın hem de kışın hayati önem yaşayan UV ışınları ile beslenmek için iyi bir olanak sağlamaktadır. Solaryum stüdyosunun seçiminde bronzlaşmayı sağlayan ampullerin mutlaka UV-B ışınları da yayıyor olması önemlidir. Bu bağlamda tüm vücutta ve %1-1 civarında bir UV-B ışını oranını sağlayan alçak basınç cihazları idealdir. İyi bir solaryum stüdyosundaki personel, cihazların kullanımı ve solaryuma girme sürelerinin doğruluğu konusunda da yardımcı olacaktır. - Güneş ve solaryum kanserden korur.Geçmişte, medyanın sansasyon merakı nedeniyle güneş ve solaryum hakkında, çoğunlukla yanlış ve gerçek dışı haberler çıkmıştır. Kuşkusuz doğru olan şu; aşırı dozda uygulandığında UV ışınları insan vücudunu olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle güneş ve solaryum insanları iyileştiren ancak aşırı dozda kullanıldığında zararlı yan etkileri olan bir ilaca benzetilebilir. Dünyanın hiçbir yerinde düzenli solaryum kullanımı nedeniyle ortaya çıkan bir cilt kanseri vakasına rastlanmamıştır. Değişik cilt hastalıklarının tedavisinde modern solaryumdaki UV ışınlarına oranla çok daha yüksek düzeyde UV ışınlarının uygulandığı foto-terapi kullanılmaktadır. UV-B ışınlarına maruz bırakılan 1.000 civarında hasta on yıl boyunca gözlenmiştir. Bunların bir tanesinde bile cilt kanserine rastlanmamıştır. Tam aksine: Amerikan donanmasında gönüllü 4.000' den fazla insan üzerinde yapılan gözlemler, güvertenin altında çalışan denizcilerin güneşte güvertenin üzerinde çalışanlara oranla maligne melanome (kara cilt kanseri) hastalığına çok daha sık yakalandığını göstermiştir. Bilimsel araştırmalar; ABD' nin az güneş gören kuzey bölgelerindeki insanların, ABD'nin güneşli güney bölgelerinde yaşayanlara oranla bazı kanser türlerine daha sık yakalandıkları sonucunu vermiştir. Bunun sebebi, vücut tarafından üretilen ancak insanlarda güneş ve solaryum sayesinde harekete geçirilen D-3 vitaminidir. Bu vitamin sadece direnç mekanizmalarını güçlendirmekle kalmıyor aynı zamanda dahili tümörlerin büyümesini önleyici etki yapıyor ve bunların tehlikeli bir biçimde bölünmesini azaltıyor ve engelliyor.


Güneşin kontrolsüz ışınlarına maruz kalmak istemeyenler, solaryum sayesinde, kontrollü şartlar altında, makul dozajlarda, zararlı sonuçlardan korkmaksızın güneşin yararlı etkilerinden yararlanma imkanı buluyorlar.Sağlıklı bronzluk için dikkat edilecek diğer konular.Solaryum seanslarına başlamadan önce mutlaka cilt testi yaptırınız. Böylelikle teninizin rengine ve cildinizin hassasiyetine göre solaryuma gireceğiniz uygun süre ve seansları belirleyebilirsiniz.Doğal bir bronzluğa ulaşmak için toplam 6 - 7 seans yeterli olmaktadır. Ancak çabuk bronzlaşmak için seanslar sık sık tekrar edilmemelidir. Bir hafta içinde 3 kereden fazla veya aynı gün içerisinde 2 kez solaryuma girmek tehlikelidir.Solaryumda kalacağınız süre ilk seans için 8 - 10 dakika arasında olmalı daha sonraki seanslarda ise 5' er dakika arttırılarak maksimum 20 dakikaya çıkarılmalıdır.


Solaryuma girmeden önce cildin bütün kozmetik ürünlerden tamamen arındırılmış olması gerekir. Ayrıca solaryum için üretilen özel ürünler olmadıkça, solaryum cihazında hiçbir güneş ürünü kullanılmamalıdır.Seans esnasında gözler kapalı tutulmalı ve koruyucu gözlük takılmalıdır. Ayrıca lens kullanan kişilerin, solaryuma girmeden önce lenslerini çıkarmaları gerekmektedir.Prospektüslerinde "UV ışınlarına karşı duyarlılık yaratabilir" uyarısı olan ilaçlardan kullananlar solaryuma girmemelidirler.Alkol alındıktan sonra solaryuma girilmemelidir.Epilasyon, ağda, cilt bakımı sonrasında solaryuma girilmemelidir.Kalıcı makyaj ve lazer uygulamalarından sonra solaryuma girilmemelidir.16 yaşından küçükler solaryuma girmemelidir.Şüpheli durumlarda doktora danışılmalıdır.Seans öncesi ve sonrası profesyonel solaryum kozmetik ürünleri kullanmak cildin nem dengesi, görüntü ve kalıcılık açısından faydalıdır.